Bu Kaçıncı Ayrılık
Bu kaçıncı gidişin, bu kaçıncı heyelan
Bu kaçıncı kurşundur senden hediye kalan Yere göğe sığmıyor bıraktığın yaralar Her ayrılık, körpe bir gülüşümü yaralar Hiç mi hatırı yoktu onca yaşananların Yüzümü suretinde kaybettiğim anların Aklına her estikçe aşktan bezdim diyorsun Ruhuma sancı ekip beni terk ediyorsun Veda trenlerinde biletin hazır senin Koltuğun gam kenarı katlime nazır senin Nereye gidersen git kalbine dizilirler Gönlümün tezgahında dokuduğum şiirler Sen bu aşkı bir oyun beni oyuncak saydın Keşke bu kadar iyi oyuncu olmasaydın Bir serçeydim tuzağa düştüm hain pusunda Güneşi tanımayan mahkumum mapusunda Hangi gönül dayanır ettiğin eziyete Hangi mecnun baş eğer bu kalleş meziyete Hiç beraat görmedim adaletsiz yasanda Benim için hep kırık bir kalem var masanda Söyle sevmekten başka ne zulüm ettim sana Çok sevmek kabahatse hadi çekip vursana Elini yüreğinin vicdanına dokundur Ölümü buse gibi tut nefesime kondur Kör kırlangıç sesinde bir matem yay yörende Beni günahı ağır cinayet say törende. Baykuş çığlıklarında varsın yakılsın ağıt Öksüz şiirlerimi al da hayrıma dağıt. S.U. 13.08.2010 |