NEYSE
Umut yolculuğu başlamış,
Soğuk bir kentten yarı soğuk bir kente. Orda kimler var ve kimler varmış? Diye bir kendime bir bana soruyordum. Havasız kalmış yarım otobüste... Ne yapalım anca aktarmalı yola çıktık, Biletsiz yolculuğa ve kefensiz! Bir başarıdan belkide bir başarısızlığaydı, Ama ben bundan habersiz! İlkler hep farklı olurmuş, Görmemiştim tek gördüğüm küçük MUŞ. Başkente geliverdik o koca otobüs garına, Dışarda bol karbondioksit, sanki; Tandır dumanı içinde sıkışmış kalp misali, Atar oksijen solumak için kalbim... Şimdi kim bizi aktaracak? Gel ne olursan ol gene gel, diye çağıran, Yüzyılların başkentine... O büyük şahsiyet çağırır aşk diyarına, Garibim aşık olacağını düşünmez bu diyarda Ve yine yarımla geldi yarım gider Konya’ya. Hep düşlediği o hayat nasıl acaba, Hep illegal mı? Yoksa çok legal mı? Belkide buram buram ilim kokan bir aşama, Diye düşüne durur aklım bir köşede, İner inmez bir de ne göreyim karşımda! Uzun, esmer, olgun bir adam köşede, Konuşuverdi bizim dilde hem de aynı aksanda. Neyse bindik arabasına gidiş liseden sonraki aşama. Üniversite... Bekle ben geldim üniversite... Okulun ilk haftasını astık. İkinciyi de derken üçte vardık, O eski fakülte binasına ve dersler; Abuk subuk hocalar... Neyse onu gördükten sonra dünya benim için; Bir çağ atladı hem de ne çağ be... İşte aşk diyarında ilk aşk bu dedikte, Takıldık sonra dünyalar farkına önce ben ilk sene, Konuşamadım koca bir sene, İki oldu bu diyarda yine ben başka amaçlarda yok desene, Geçti belli belirsiz o sene de... Üç geldi ama nasıl geldi. Tanıştık, ama onun sayesinde; Deme nasıl bu iş böyle başladı asıl, Gelip müzik istemez mi kırdı dilimin kilidini, Artık yol açıldı neyse... İşim zor aşkım da ben ise şaşkın. Karşılıksız sevdik sevilmedik olsun, Ben elimden gelenle yetindim, Olmadı, olmadı ne yapalım? Neyse bir sene daha var biliyorsun, Ne olacak bakalım, Neyse halin çıksın falım derken, Bekle bizi Konya; Aşk diyarı... Neyse!!! :::::::::::::::::::::::::rojanur::::::::::::::::::::::::: |