(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İNZİVA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İNZİVA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yokluk denizinin içine girdim, Muhtaç, tüm benliğim bir damla suya. Kayboldum, hiçlerin hiçine girdim, Kayboldum, kendimi ararken güya...
Baştan sona içeriği ile, ahengi ve üslubu ile, okuyanı sarıp sarmalayan, gecenin koynunda inzivaya sürükleyen müthiş bir güzellik... Aldığı seçkiyi fazlasıyla haketmiş harika şiir... Yürekten kutluyorum, selam ve muhabbetlerimle...
Şiirime yapmış olduğunuz yorumla sayfanıza gidip bir şiirinizi okumak istedim. Edense yalnızlıklar benim için hep çekicidir. Kendime yakın bulduğum “inziva” kelimesi ile karşılaşınca bu şiiri okumak istedim.
Şiiri okuyunca şiirin başlığı ile bütünleşen mânâsı gerçekten beni hayran bıraktı.
6+5= 11’lik hece vezni çapraz kâfiye şemasına sahip şiir gerçekten harika işlenişi, kelimelerin yer yer tekrir sanatından yararlanarak söze kuvvet katması ayrı bir derinlik katmış. Şiirde Necip Fazıl Kısakürek soluğu bulmak zor olmadı. Zaten geçmiş şâirlerden büyük şahsiyetlerden etkilenmeyen kimse var mıdır? Elbette onların şöyle ya da böyle yazmış olduğumuz eserlerin üzerinde etkileri olacaktır. Geçmiş şâirleri inceleyen edebiyat tarihçileri onların hayatını ve şiirlerini incelerken kimlerden etkilendiklerini şiirlerindeki söylemlerinden hemen bulabilirler. Fakat hiçbir zaman talitçilik yaftası ile yaftalama cüretinde bulamazlar.
Şiir dili ve üslubu birbirine benzese bile bir şâir diğerinin tıpatıp aynısı olması mümkün değildir. Çünkü yapmış olduğu sanat buna mânî olacaktır.
Bu şiirde imgelerin ve ad aktarımlarının yerli yerinde kullanıldığını görüyorum. Absürt olabilecek kakofoni oluşturabilecek söylem ve eylemin varlığına şahit olmadım. Türkçe imlâsı da yerli yerinde... Yalnız “Reham’dır diyerek girdiğim kovuk”taki rehâ kelimesindeki apostrof bir önceki harfte kullanılsa idi anlam karmaşasının da önüne geçmiş olurdu. Çünkü burada “reham” gibi bir kelimenin var olduğuna dair bir şey varmış gibi duruyor. Oysa böyle bir kelime yok. Reha kelimesi ise Farsça “Kurtulma, kurtuluş, halas olma” mânâsındadır. –m ise birinci şahıs iyelik eki olup kelimenin aslından değildir. Aynı şey “Odam’ın kurşunî perdelerinden” mısraında da mevcut.
Şiir özgün betimleme ve alegorik söylemlerle kişinin halet-i ruhiyesini tasvir ederken dilin anlatım gücünü de şâir hissettirmekten geri kalmamış.
Tebrikler bu güzel eseri yazan kaleme
Not: Zannedersem bu şiirde günün şiiri seçilmiş. Hak ettiği yeri bulmuş...
Çok güzel ve başarılı bir hece şiiri. Tebrikler. Bir arkadaşımız beyit falan deyip karıştırmış ama siz bakmayın serbestçilere. Ben pek serbest şiir eleştirmem. Çok büyük mantık hatası yoksa tabii. Yoksa, serbest şiirin tekniğini bilmem. Çizmeyi aşmamak gerek değil mi? Ama arkadaşımız, 21. Yüzyılın Hayyam'ı yarışmasında birincilik aldığı için eleştirme hakkını kendinde bulmuş demek. Ve şunu da öğrendik ki; 21. Yüzyılın Hayyamları serbest yazacakmış. Siz yolunuza devam edin arkadaşım. O Hayyamlar; beyiti, mısrayı, dörtlüğü, tam kafiyeyi, çapraz kafiyeyi, cinası öğrenene kadar epey yüz yıllar geçer. Saygılarımla.
Makman tarafından 8/10/2010 12:00:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
Genellikle, yüksek sesli ve ritimli şiirler insanın bir yanına sanki daha çok dokunuyor gibi görünse de felesefi, tasavvufi ve sorgulayıcı / sorgulatıcı şiirlerin de onlardan aşağı kalmadığı hatta bazan daha etkili olduğunu gözlemlemekteyiz.
Bu şiirin dokusal ahengi Üstad'ın " Çile " ve " Kaldırımlar " daki ahengini bana anımsattı.. Oldukça başarılı bir çalışma..
Bu gece saatler tersine döndü, Hayat kıvılcımım söndü bu gece. Umut yüz çevirdi, yine küskündü, Hayaller sözünden döndü bu gece...
İnasanlar sözünden dönüyor, hayaller dönmüşse çok mu? -İkinci dörtlüğün, ikinci satırında geçen (reham) kelimesine de zeki beyin görüşüne katılıyorum. Şiirde sırf değişik imge olsun diye tersiz yama yapmaya gerek yoktur diye düşünüyorum. Tebrikler şair, tebrikler seçici kurul.
öncelikle yorumunuz için teşekkürler, şiirde değişik imge olsun diye kullanmadım, şiirin tamamı yalın ve anlaşılır.ayrıca reha kelimesi yabancı olduğumuz bir kelime değil. saygı ve selamlar özlem hanım teşekkürler yorumunuz için
osmanlı sözlüğüne giren kelimelerinin kelime köklerinin anlamlarını bilmemiz esastır eğer şiir yazıyorsak...
"reham" ibranicede başlı başına cumhur demektir, "eb" baba anlamına gelen bir kelimedir eb reham yanyana getirilişnde "ebrahim", sonrada ibrahim olmuştur
modern türkçe şiir yazıyorsak, uzaktaki kelimeleri kullanmak şiire bir fayda sağlamayacağı gibi o köklerde kullanılan kelimelerin dizilişi bizim kullanmaya çalıştığımız kelimlerle esas değildir
"reham" kelimesini bulan ilk ortaya çıkaran kişi şuan şiirinize baksa yanyana dizilişinde ne demek istiyorsunuz anlamadım sorusunu sormaya hak sahibidir.
oysa modern türkçe yi çok iyi kullanıyorsunuz bence kelime dizilişlerinde bunlara dikkat etmelisiniz
zeki bey yorumunuz için teşekkürler, sizinde anladığınız gibi reha kurtuluş manasında ve bende bu manada kullandım , zaten dörtlüğün ilk mısrasındaki manayla rehanın anlamı örtüşüyor. saygı ve selamlarımla sağolun
Bu gece saatler tersine döndü, Hayat kıvılcımım söndü bu gece. Umut yüz çevirdi, yine küskündü, Hayaller sözünden döndü bu gece...
Olmadı bu gece derdime derman, Reham’dır diyerek girdiğim kovuk. Bu öyle bir dert ki, dinlemez ferman, Bu dert hayattan kor, ölümden soğuk...
Oynadı bu gece taşlar yerinden, Ruhum parça parça her şey karışık. Odam’ın kurşuni perdelerinden, Girmiyor içeri tek hüzme ışık...
Kerpiç duvarların üstünden kayıp, Hışımla üstüme çökmekte tavan. Gözlerim sislerin içinde kayıp ! Bozarken sükutu akrep-yelkovan...
Bağladığım vehmin kopunca ipi, Kasvet tohumunu ruhuma ekti. Bakışı işveli bir kadın gibi, Beni gözlerinin içine çekti...
Sardı gözlerimi o an kolları, Şimdi yavaş yavaş kapanmaktalar. Kapatıp sinsice bütün yolları, Korkular kapıma dayanmaktalar...
Boğuldum gittikçe kısıldı sesim, Yayıldı gözümü diktiğim nokta. Verildi feryatla en son nefesim, Yokluğum aşikar, varlığım yok’ta...
Yokluk denizinin içine girdim, Muhtaç, tüm benliğim bir damla suya. Kayboldum, hiçlerin hiçine girdim, Kayboldum, kendimi ararken güya...
7.8.2010
ahmet turgut atlık Benim can kardeşim. Güne düşün şiirni keyfle okudum, kahvemle beraber. Çok güzeldi. O kelemin her zaman daim olsun. Yüreğine sağlık. İyiki varsın. TEBRİK EDER AYAKTA ALKIŞLIYORUM VE KUTLUYORUM. Selamlar, sevgler..
CemalettinGÜRPINAR tarafından 8/8/2010 12:49:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
kutlarım... hece tekniğinde gayet iyisiniz... şekil olarak beyit kullanmışsınız aslında ama dörtlük şeklinde yazmışsınız... ya da şöyle diyelim koşma formunda beyit kullanmışsınız (genelde böyle olmaz)... diğer formlarda ve geniş dağarcığınızla iyi şiirler okuyacağımızı düşünüyorum... selam ile...
her tarzın dili, üslubu , şeması ayrıdır,koşma dediğiniz formda bu şekilde bir kafiye şeması kullanılmaz, bu şiirin formu çapraz kafiyedir, başka bir adı var mı ? duymadım. teşekkürler
Çapraz kafiyeli şiirler; 1. Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısında sınır yoktur. 2. Kafiye örgüsü abab cdcd efef şeklindedir. 3. Her şey konu olabilir. Bunun için de çok yaygındır.
Koşma: 2. .1- Türk Halk edebiyatının en çok sevilen, en çok kullanılan nazım şeklidir. 2. Dörtlüklerle söylenir. 3. Dörtlük sayısı genelde 3 veya 5’tir. 4. Koşmalarda en çok 11’li hece ölçüsü kullanılır. 4+4+3=11 ya da 6+5=11. 5. Genelde yarım kafiye kullanılır. 6. Kafiye örgüsü; ilk dörtlük; aaab, abab, aaba veya abcb şeklinde olup diğer dörtlükler cccb, dddb şeklindedir. 7. Koşmada, tabiat güzellikleri, sevgi, ayrılık, yiğitlik, yakınma, ıstırap, eleştiri, hayata ait görüşler konu alabilir. 8. Genelde şiirin içinde özellikle de son dörtlükte şairin mahlası bulunur. 9. Dil sade, anlatım yalın ve içtendir.
bu tabloya göre , mahlas kullanmadığı, dörtlük sayısı fazla olduğu, kafiye şeması sadece çapraz olduğu için koşma sayılmaz. bu tür şiirler genellikle Cumhuriyet dönemi kalem şairleri tarafından kullanılmıştır, belirli bir adı olduğunu duymadım, kalem şiiri de diyenler var, halk şiirinden ayrılması gerekir, her ne kadar heceyle yazılsa da...
arkadaşım bu şiir beyitler halinde yazılmamış, çapraz kafiye kullanmış. böyle bir kafiye şeması vardır, her dörtlük koşma tarzı olarak değerlendirilmemelidir. a-b-a-b c-d-c-d.... Gibi...