DÜŞLER SOKAĞI
DÜŞLER SOKAĞI
(Çocukluk anılarıma) Saklı bir düş büyür yüreğimde Öfke dolu sözler böler gecelerimi Sözlerin en acısı saplanır belleğime Çocuk düşlerim yarım kalır yarım kalır inadına çocukluğum Alaca aydınlıklar sancı çeker çöllerde Affedilemez onuruma söylenen sözler İnan günde bin kez öldüm sanki Bin kez dirildim her gece Bölündü uykularım bölündü düşlerim bölündü çocukluğum bölündü gençliğim bölündü…… bölündü…… Yarım kalmış bir hayatı yaşıyorum belki Belki de yırtık pırtık bir anı’yı özlüyorum Özlediğim her şeyi hatırlamaya çalışıyorum Doğup büyüdüğüm betonarme evi Yaşayamadığım çocukluğumu Oynayamadığım oyuncaklarımı Annemin kemikten yaptığı deve yi Çömçeli gelinimi Ayıcığım Apo’yu Bebeğim Cemile Cemo yu Ve fıstık kabuklarında saklı kalan sessiz geçen çocukluğumu Güneşi tutmaya çalışırdık ellerimizle Öylesine bir sevgi büyüttük yüreğimizde Kelimelerin bile anlamsız kaldığı yerde Bir an da annemin attığı tokatlar Ayağından çıkarıp fırlattığı pabuçlar gelir aklıma Bir bilsen; ahh bir bilsen ağlayamaz gözlerim hıçkıra hıçkıra Ben çocukken hiç sevilmedim Okşanmadı başım bir kere olsun Hiç uçurtmam olmadı mesela Mesela yeni bir elbisem ayakkabılarım olmadı hiç Plastik pabuçlar giydim, karlı soğuk günlerde Isıtmaya çalışırdım nefesimle üşüyen ellerimi Ablamla ortak kullanırdık kırmızı renkli okul çantasını Teyzemden kalmıştı giydiğim okul önlüğü Hırçındı umutlarım, sessiz ve öksüzdü Kapı önünde oynardık çocukça oyunları Sevinç seslerimiz yükselirdi avludan İp atlar, yakan top oynardık Bir de “yağ satarım bal satarım” Uzanırdık gökyüzüne doğru Bir dilek tutardık yıldızlara bakıp Kayan yıldızları sayardık ablamla İğne tutmayı bilmeyen ellerimizle Elbise dikerdik oyuncak bebeklere Her akşam büyük bir sevinçle karşılardık babamı O yokuşu koşarak uçardık bir anda Babamın bir elinden ablam diğer elinden ben tutardım Öyle bir mutluluktu işte Fıstık kırarak kazandık çocukluğumuzu Her sabah yol alırdık Fıstıkçı Cimo’nun evine doğru Umudumuzu hiç yitirmedik Hiç yitirmedik düşlerimizi Bitimsiz bir sevgiyle dokuduk ümitlerimizi Annemin anlattığı masalları dinlerdik pür dikkat Utanırdı gözlerim ağlayamazdı doyasıya Sonra o masalın kahramanı olurdum bir anda Bir anda karanfil kırmızısı gül kurusu sevdalar büyütürdüm o çocuk yüreğimde Yasaksız bir düş var yüreğimde Yüreğim; ahh o çocuk yüreğim Güneş olmak bulut olmak kuş olup uçmak ister Oysa ki; düşler sokağı çok uzak çocukluğuma Hüzün çöker hasret çöker gözlerime Papatyalardan taç yaptığım günler gelir aklıma Ninemin koyunları otlatışı Dedemin tütün sarıp içtiği sigarası Hamide teyzemin hoş sohbeti Bir de Avluda ter içinde bıraktığımız oyunlarımız Yorgun bir iz bırakır gözlerimde Hayal meyal hatırlıyorum Dilenciyi kandırıp ta torbasına suyu boca ettiğimiz günleri Bir de; Ayşe Fatma ile yaptığımız öfkeli kavgaları Pembe bulutlarda dolaşırdı düşlerim Ezgi olur, sevgi olur, umut olur Küçük bir gülüş olur çocuk yüreğim Fıstık kokan umutlarda gizliydi yüreklerimiz Bölüşürdük üç kardeş, annemin yaptığı sıcacık bazlamayı Ve öyle sessiz değil Bağıra bağıra söylerdik türküleri Sonra; Esme teyzemin nasihatları Emine teyzemin gülen yüzü gelir aklıma Ve hep başka bahara kalır umutlarım Öcünü almak ister çocuk yüreğim Geçip giden zamandan Yırtıp attığım takvimden Başkaldıran yıllardan Öksüzlük bulaştı dokunduğum her yere Yalnızlığın boyutlarını aştı çocuk yüreğim İki zıtlığın birleştiği noktada başladı yarım yamalı çocukluğum Kelimeler devrilirdi kızıl güneşin sıcağına Soluksuz kaldı evimizin karşısındaki kaldırım taşları Bir nefeslik havayı dirhem dirhem satın aldığım yüreğim Göğsümün orta yerinde bir özlem belirdi nedensiz yere Soruyorum size geniş yürekli toprak Ölümün rengi var mıdır acaba? Var mıdır çocuk olmanın yaşı? Ben çocuk olmak istiyorum Yaşayamadığım çocukluğumu yeniden yaşamak istiyorum 22. 12. 2002 / ANKARA |
Ölümün rengi var mıdır acaba?
Var mıdır çocuk olmanın yaşı?
Ben çocuk olmak istiyorum
Yaşayamadığım çocukluğumu
yeniden yaşamak istiyorum
çok beğendim...tebrikler..