Dinle hissettiğim, dert edindiğim hal-i melal!Nasıl söze başlayacağımı bilemiyorum Birçok kez niyetlendim başladım, neler yazdım, olmadı, yeniden bir kez daha başladım Neydi acım, niçin bu kadar sancılıydım, dinmeyen sızım, ah bak yine şimdi yalnızım İçim acıyor, yüreğim yanıyor, ne kadar uğraşsam da, artık bir kar etmiyor Ne yaptım, nerde hatalarımla avundum Kimi kandırdım, niye açmayan baharlarda susuz kaldım, şafrakları umursamadım Ummanın nidasını hiç anlamadım, fırakı ne sandım, kalbim için bak yine yanıldım Kararan ufkumla, solan umutlarımla ve kuruyan gözyaşımla aymazlık yaptım Rıhtım bomboş, dalgalar derdi gamıyla bir hoş Ey hali fakirliğim, hamiyete muhtaç melalim, akıl kar etmeyen mecalim dilediğine koş Sanki afakım sarhoş, izanım bomboş, vicdanım nahoş, içim kanıyor ah bir bilsen coş Hak ettim, belliki namerdim, nefeslendiğim nedametim, acziyet içinde ki sefilliğim ne hoş Boç ver aldırma, kaldırımlar suskun kalsa da Sokaklar bir bir şahit olduklarını sana anlatsa,bari içim yanmasa, zan ortadan kalksa Ne kadar gayretin ve sabrın hikmetine serdettiğim nefesim bir çare umutsa, aldanma Bir anda koparıp atma, nefesi müddet niye var sorgula, hoşgörü bir erdemdir unutma Hala içimde umut çiçekleri açıyor, yakarış bitmiyor Kalbim mahzun bir şekilde ünsiyet bekliyor, nazarlar perdeleniyor, hüzün bitmiyor Bir gönül sızısıdır, kim ne kadar biliyor, dil lal olup iç çektiriyor, burukluğu davet ediyor Günler bir bir erirken, yılların kaybolmuşluğu sineme hicranı ekerken, nefes yetmiyor Hangi lisanı konuşsam, yüreğinin çilesini durmadan aralasam Derdi bin hüzün ile ummana akıtsam, silbaştan yeniden başlasam ve kalbinde aklansam Akıttığın gözyaşlarının insicamında, vicdanımı durulasam ve bir el uzatıp manalaşsan İşte o vakit, rahmetin ve inayetin mefkuresinde anlam bulup, ruhunla şad olsan Mustafa CİLASUN |
Bir nehir kapılmış gibi ayaklarım yerden kesildi.
Akıp gittim.
Selamlar.