HAYATIMIN ANLAMIZamanın su gibi akıp gittiği bir denizin ortasındayım şimdi… Hayallerle bezenmiş bir gökkuşağında renklerin ne kadar da değişken olduğunu yansıtıyor sudaki aksi. Sonsuzluk kelimesini en çok hissettiğim yerdeyim şimdi. Bitmeyen bu yolculukta her defasında acaba nereye savuracak beni yelkenlerim diye düşünüyorum. Çaresiz bir insan gibi mi hissediyorum yoksa? Bu ben miyim? Geceyle gündüzü ayırt edemiyor benliğim; söyle ruhum nerdeyim? Yoruldum artık vicdanımla konuşmaktan… Söyle bedenim ne yaptım ben? Hata yapmaktan korktuğum için hiç risk almadım belki de… Korktum… Peki, ama neden? Her defasında beynimin bana hatırlattığı kaybettiklerim için mi? O yüzden mi tiksinir oldum yeni sorulara cevaplar aramaktan, bu kadar mı yıprandı yüreğim, bu kadar mı söz dinlemez oldu kalbim… İleriye dönük hiç izlerim olmadı benim hep geri geri gitti ayaklarım… Herkes mutluluğu yaşarken ben hüznü yaşıyordum; belki de yavaş yavaş ölüme giden yolculuğu… Beynim hep yalnızlığımı hatırlatıyor bana, kalbim ise hep çaresizliğimi söylüyor ruhuma… Beni ele geçiren kalbimi söküp atmak için çıldırıyor ellerim… Son bir şans daha istiyor benliğim; kaybettiklerimi geri getiremez ama belki kazanacaklarım daha çok mutlu edecek beni… Şimdi daha iyi anlıyorum yaşamak sözcüğünün anlamını. Zorluklara göğüs gere gere tutunmalıyım hayata… Nasılsa düşmeyi öğrendim yürürken, kalkmayı denemeliyim yeniden. Ve başarıyor ayakta durmaya direnen tüm vücudum. Hayat devam ediyor artık ben küllerimden yeniden doğdum ve ayaktayken tek dikkat edeceğim ; düşerken seni kalbime gömerek yalnız öleceğim… |