Masal mı, Gerçek mi!/Bir masal anlatmaya başlayayım size Kahramanı yolda geliyor olsun…/ Çok değil Az önce Renkli bir balon uçuyordu Ihlara Vadisi’nin üzerinde. Bir sokak çocuğunun gözlerinde Uçurtmanın kuyruğuyla kandırıp Avuçlarına yediveren gül diktim. Bilmem neden kıskanır geceler uykularını. Saydım, sövdüm Çivisi çıkmış, menteşesi tutmayan dünyanın Başı göğ olmuş kara merhemine, Yıldızlı yorganmış bir de!… -Dikensiz olsaydı güller! Yırtıyor çıkarken ellerimi, demedi bir kere!… Çırpındıkça ağa dolanan balık; Kıvrandıkça açılan kesik; Dokundukça yüzülen yanık olup Akarken gözlerinden sel… Gül dikensiz bitmiyor! Ne gece, yıldızlı yorgan! Ne toprak, yatak; Ne eski çuval, yastık!… Dedim: -Dalların uçlarında açarken goncalar Uçurtmayı göreceksin Tut çıtalarından! Seni renkli bir balon alacak peri bacalarından. Bugün lokantalarda boykot var çocuk, Kimse yemek yapmayacak! Biz seninle saksılara gülleri ekip, Gizlice tavadan menemen yiyelim. Ben bacaların sayısını unuttum, Sen sayabildin mi perileri?... İşte masal kahramanımız da yetişti! Yitik gözleri, kesik kesik gül görmemiş elleriyle, Aç ve kirli: -Periler mi? Buna ancak tok karnına Yıldızsız yorganla yatan inanır, dedi… ezgi ç. 03.08.2010 |
saygı ve sevgilerimle kutlarım şiir dostum,
masal tadında bir hayat adına merhaba...