Dokuz taşdokuz taş gibi diziyoruz hayatı büyük taştan küçüğe sıra sıra uzadıkça taşlar küçülen hayat yıkılana kadar bir daha bir daha hep bir küçük umut kırıntısıyla aslında o da hayatta bir oyun yuvarlanıp gelen bir top var ortada dizdiğimiz hayat ve umutların üstüne kaderle el ele vermiş agır agır ya devirip gidecek çığlıklar arasında yada ıskalayacak bir başka oyuncu sırasını savıp yerini alana kadar yıkılacak yeniden dizeceğiz bazen oynaya oynaya hayatla dokuz taş gibi vakit dolup çagrılana kadar ait olduğumuz yere |