Gitme ll
Bir istasyon sonrası
ıslaklığım sen oluyorsun ve sen dökülüyorsun sonra sen her damlasıyla yağmurun... Hani gitmiştin ya bir uçurumu armağan ederek ellerime. gitmiştin ya... işte o günden sonra hep bir bulut dolaşır benimle bir bulut... hiç durmadan karalar bağlayan. meğer bende ne çok sağanaklar biriktirmişim senden önce. ki senden sonra her yer ıslak şimdi... caddeler, sokaklar otogarlar ve en çokta istasyonlar... Oysa yağmur olmak şöyle dursun yasaklamıştık ıslaklığı... öyle görmüş ve öyle büyümüştük... ama, şimdi sel olup taştı nehir’ler bütün yasaklara meydan okur gibi Hani sen gittin ya sonrası hep yalnızlık sonrası geceyle gündüz arası gibi ve hala camların buğusunda ellerim ellerim ki uçurumdur her uyanışımda... Ama bekliyorum hala, bekliyorum rüzgarın hergün kapıyı arsızca dövmesine aldırış etmeden bir solukta bitiveriyorum hala, bir solukta gelmeyeceğini bile bile... Hani sen gittin ya senden sonra bulutlar siyah’a özendi meğer ne çok dolu dolu yağmayı özlemiş bu şehir bu şehir ve ben ve tek benzerliğimiz puslu olmamız bu aralar, puslu önümüzden hızla gelip geçen yolcuları hesaba katmasak eğer... Ve senden sonra bütün istasyonları saymasak birde parmaklarım vardı parmaklarım her gece in cin topkoştururken ıslık çalan... Hani sen gittin ya gitmemişliğinle kalamazdım kalamazdım öyle hiç aldırmadan... Unutmadan söyleyeyim geçen tebesüm bile edemedim bütün şaklabanlığına rağmen bir çocuğa... sanırım, gülen yüzümü de el çabukluğuyla yerleştirmişsin valiz’e... çok sonra fark ettim, çok sonra saçı sakalı karışmış bir adamla karşılaşırken birgün lavabo da. doğrusu hiç beklemezdim senden, beklemezdim... Hani gittin ya sonrası, sonrası hiç olmayacak gibi gelişinin ___________anladım anladım biraz geçte olsa... |