MEKTUP
--------------------------------------------------------------------------------
Cevabını yazmayacağını, Eline bile geçmeyeceğini bile bile, Sana yine yazıyorum. Ne kapına bir postacı gelecek, Nede bir güvercin ağzında, Bu mektupla pencerene konacak. Ne ben sana kavuşacağım, Nede sen, Bir gece ansızın kapımı çalıp, Ben geldim diyeceksin. Ama ben sana yazmaya devam edeceğim, Hem kâğıda hem de gökyüzüne, Yıldızların işlendiği gibi işleyeceğim. Biliyorum. Ne adım anılacak dostlarla aranda. Nede sen beni göreceksin, Her bir yıldıza baktığında. Sevgi bitmez diyordun, Bitiyormuş aslında. Yerini karanlık ve sessizliğe bırakıp, Bir anda çekip gidiyormuş. Önceleri giyilen üstte başta, Uyum aranırken, O yitip gidince elden, Ne aranıyormuş uyum, Nede fark ediyormuş giyilen urba. Ayrılık açıyor diyordun, İnsanın kalbinde büyük yara, Ben inanmıyorum, Yara zaten var, Üzerine tuz basmak asıl olan. Akarmış gözlerden yaş, Hiç durmadan diyordun. Doğru akıyor. Ta ki göz pınarları kuruyup da Çöle dönene kadar. Hasret gelip yerleşiyormuş, Bir daha gitmemecesine, Kovsan da bağırıp çağırsan da, Yapışıyor iki elle insanın yakasına. Yediğin içtiğin boşa gidiyor, Ne yarıyor vücuduna ne de ruhuna. Hayalet gibi geziyorsun, Tıpkı sende oluyorsun yalancı bir hülya. Sanki bir zindana atmışlarcasına, Karanlık ve yalnızlık arkadaş oluyor, Ömrünün baharında. Ömür sayfaları açılırken Çoğalmıyor mu acılar, Sönmüş bir köz olmuyor mu geriye kalan. Savurun küllerimi, savurun diyorum, Gözyaşlarımın denizine uçuşsunlar. Ama yok ki sesimi duyan Her yağmur yağdığında atıyorum kendimi yollara, Bedenim değil, Ruhum sırılsıklam ıslanan Güz yelleri yaprak misali, Anılarımı uzaklara savuran. Sen değimlisin yar? Bana gecelerce mektuplar şiirler yazdıran. Sen değil misin? Her denize baktığımda uzakta ki gemiden el sallayan. Sen değil misin bana, Yakamozları toplatıp toplatıp da, Engin sulara geri bıraktıran. Sen değimlisin yar, Geceler müptela olmuş bu garibi, Ateş böcekleriyle avutan. Evet sensin,sensin beni dev dalgalara , Göz göre göre kaptıran. Sonunda da ardına bile bakmadan, Yangından kaçarcasına kaçan. Sendin aslında ilk kibriti çakan, Bendim senin suçlarının bedeline katlanan, Bendense o yangından sadece, Geriye kalan, Birkaç mektup,bir kaç şiir, Birde yarısı yanmış bir resim, Odamda kalan. Artık yalancı düşlerim gibi, Bende sevmiyorum seni. Gönül sayfam kapanırken yalancı sevdalara, Ben meftun olmuşum acıtmayan acılara, Birde bir avuç toprağa. Son yolculuk vaktini bekliyorum, Elimde birkaç satır mektup, Birde yalancı umutlarla. Son kez hediye almayı umduğum, birkaç dostun, AMİN diyen duasıyla. |