Düet I. (Kadın-Erkek)Adam: Şu vahşi göklerin öfkeyle kükremesini duyuyor musun? Ey günahkâr kadın! Ve şu uzak uğultulu tepelerdeki Ölümcül yıldırımların gürültüsünü Bir bakışınla işte öyle akıtıyorsun Kıvılcımlarını yüreğime Senin için kaç kez Tanrılara meydan okudum ben Ölüm vadilerinde Defalarca yolumu kaybettim Gemilerim talan oldu Gözlerinin dipsiz ve sisli denizlerinde Ama senin umurunda mı dünya? Ve senin uğruna cennetleri feda eden erkeğin Ah senin şu boğazına düşkünlüğün! Ölecektin sanki açlıktan İblise uyarak yasak meyveleri yoldun Tanrı’nın elma ağacından Sonra da cennetten kovuldun Kaburga kemiğimden yaratılan Zalim kadın Kadın: Aman Tanrım! Ne saçma ve komik sözler bunlar! Defalarca duyduğum. Ya da senin küçücük kafanda uydurduğun Cümle âlem biliyor Dünyanın tüm insanlarını ben doğurdum. Sizler değil miydiniz? Örümcek kafalı papazların ağzına bakarak Bir kucak odunla sarıp beni engizisyonlarda Uyduruk sebeplerle alev alev Acımasızca yaktınız Sonra da mermere nakşedip güzelliğimi Adımı Afrodit koyup Tanrıçam diye taptınız. Siz değil misiniz beni köle yapıp yıllarca Tacirlere satan Ve yirmi birinci yüzyılda Namusumu taciz Ülkemi talan eden Bebeğimi öldüren Ve açlıklara mahkûm eden Kadınlar mı? Var mı bildiğiniz bir cennet hayaliniz? Yapayalnız tek başına Kadınsız ve sevgisiz. Celal Çalık |
Saygımla...