Ölü Gül-I- /Yüreği Ürperten Hüzn-ü AşkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gülün acımasızdı ölümü.
Yeşil,öldürdü. ~~ .. (Yeşil bulandı güle,gül soluksuz kalmışken,defalarca solmuşken gül,öldü gül,ne çare kaldı geriye? )) ___ Yağmur kokulu bir sabaha merhaba dersin, içindeki çığlıklar az da olsa dinmişken, Ne kadar oldu bilmezsin Hala aynı şarkıları dinliyor olursun, Ve Ve hala; aynı mısralarda takılı kalmışsındır. Acı nın hüznü bu sayfada başlar. .. Şiirsel nitelikte aşk var, Kimsenin olmadığı bu yerde, sessiz ve soluksuz Hep karanlıklarla dolu bir yüz, Aslında umut yok, Umutları çalmışlar, Yaşamışsın, Sadece sen. .. Aşk deyip öylece yaşlanmışsın benliğinde. Çürümüş mü? Öyle sanılır belki de. Bilinen şey; çoktan ölüm ense de. Sorularla dolu hayatlar çizilmiş, Resimler siyah boyalarla kaplı, Kendi benliğini kitaplarda okumuş, üzülmüşsün belki de. Siyah-i zamanların var senin cebinde. Ölmüş mü o? Belki de çoktan ölmüş aşk, -Geçmiş zamanlarda- Yanmış, Çok yanmış, hep yinelenmiş acıyan tarafın. Deri tekrar tekrar yinelenirken, acı batmış yüreğe. Duyan yok oysa, Çığlık ama; Sessiz çığlık olmuş; çığlıkların. Sayfalar dolusu onca hikayen varken senin,dost bile bilmemiş. Acı kifayetsiz. Bunu hayat bilmiş. Mısra denilen dost. Kalem şefkat anası gibi sararken bedeni. Sayfalar bastırmış bağıran sessizliği. Tozlarında ürperti, Raflarında bir anı. Yürekte gülümseme varken, -Silmek zor- denmiş tozlara, Göz varken. Yeşil güle bulanmışken. Zor. Acı var. Hep acı olacak. Yokken aslında o, var* ____ Acı. S.Karakaşoğlu. ? |