Kızkulesi’ni kesen delikanlı.Öğrenciydi delikanlı, deli deli akıyor kanı, Kafa makine mübarek, yüreği lokomotif… Üçüncü sınıfa gelmiş, iki dersten de zayıfı var Baba emekli, ev kadını anası, kıt kanaat okutma derdi. Bir de âşık olmuş mu delikanlı? Hem de ne fenâ, sorma bile... Gel de anlat şimdi babaya. Cebine sigara parası kalmıyor. Şikâyet etmiyor yine de, bahaneyle sigarayı da bıraktı. Anası artık günde bir öğün yemek yapar olmuş. Çocuk üniversiteye başlayalı, sabah mütevazı kahvaltı, akşama doğru sofra, tek çeşit. Tasarruf için, ne yapsınlar? Kolay değil bu zamanda, üniversitede evlât okutmak! Gerçi düşününce birden, hangi devirde kolay olmuş ki? Delikanlı âşık, delikanlı utangaç, mahçûp delikanlı, Sabah, gün, gece, ders çalışıyor, makarnaya talim. Arada tost ile neşeleniyor biraz, ama aklı kızda hâlâ Ne konuşabiliyor gönlünce, ne yerinde durabiliyor. Kızkulesi yakın eve, yarım paket bayatlamış çekirdek Bir de bira alıp iniyor sahile, uzaktan çekmiş fotoğrafını kızın Bakıyor, dalıyor, karar alıyor, vazgeçiyor… Ah be Kızkulesi, bir akıl ver şu delikanlıya, ne yapacağını bilemiyor? 00.47 / 7 Temmuz 2010 - Çarşamba |
Yüzyıl öncesinde:
Bir kral babam vardı,
Ne sevgi ne aşk
Onun tek bildiği koca bir krallık.
Bir yanı Çin
Bir yanı Roma
Git gel ucu bucağı olmayan
Miras üstüne miras koyan
Babam.
Bir gün sarayda
Tüm erkan toplanmış
Kız en önde inmiş suyun kenarına
Sesizden demiş ey deniz,
Bak halime ve artık bu gönül
İçime sığmıyor
Yarım kalmışım
Ne seviyor ne sevimiyor.
Ta zaman ötesinden
Yansımış kızın resmi suya
Kız kulesi yanında göz göze gelmişler
Akmış gönlüne bir aşk
Anlamış ki
Her baktığında bu narin yapı
Nazlı nazlı
Geçmişten günümüze
Döker aşkını sulara
Her ay doğumunda izle
Aşk
kız kulesi kıyısından
Selam demekte.
Melik Haker tarafından 7/18/2010 12:37:13 AM zamanında düzenlenmiştir.