YAZ SENFONİSİ
tanesi ufalanmış kiraz çürüğü avuçlarımda
kırmızıya doydum inan serin bir yaz gecesi, kimseler yok yanımda nedense esiyor hava uzun bir aradan sonra kuşları kaçıran bir sesizliğe pusmuş dudaklarım içimde bir kamçıdır için iğne boşluğu kadar heyacanlıyım, az da olsa umutlu sanki gece boşaltacakmış gibi küfrünü üstüme sanki birileri ağlayacakmış gibi kaç vakit sonra yerimden kalkacak avaz avaz bağıracakmış gibi.... teklemiş ayağı sehpanın üstünde boş şişeler sadece suyu kalmış dibinde kiraz tabağının bir de sigara külleri karışmış suyun ağırlığına örtüsü yere sızmış en mahrem sırlarımın her şey ortada, her şey ayyuka utanıyorum bu kadar çaresiz olmaktan kalkarken ayağı yavaş yavaş karanlığa sakladım umudumu ve heyacanlar artık silik birazdan ağlayacakmışım gibi zangırdadı şimdiden gözümde iki damla yaş.... İBRAHİM YALÇIN 14.07.2010 |