DÜŞKIRANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sözcüklerim varmıyor uzaklarına..yapayalnız bir ünlemim şimdi..
Küf yeşili bir gece
Kıyametler kopuyor kendimde.. Geceye sızan ahh’larımdan Uyanıyor uykularım Gecenin körü çarpıyor suratıma.. /Düşlerimin pembe mürekkebi siliniyor / Hatırlayamadığın kendini ezberime alıyorum Ölü gecene düşen bedenini ruhuma sarıyorum.. Hadi; soluma düşür günahlarımı Yüzükoyun itele beni kendinden Özlemine gebe kaldı bekleyişlerim Şimdi; doğur beni kendimden.. Her gece temmuz soluyorum boş içime Her gün cuma oluyorum Ve ben her gece senin şehrinde ölüyorum.. /düşkıran fırtınası değmeseydi geceme/ Vardı ya hani, Seni senden almak, Seni bana katmak. Yeni doğmuş bir çocuk gibi...hani! İlgine muhtaç sevgine hasret Sana kattığım beni Kucağına çırılçıplak atmak vardı. Biliyormusun? Sen benim inandığım tek gerçeksin. Günde beş kere ibadet ettiğim İçimde kalan tek mabedimsin... Zeynep A. Edirne |