BEN ANADOLUYUM
Ben anadoluyum; hazan mevsiminde harman yerlerinde harmanladım sevdamı, nadasa bırakmadım yüreğimi,
sevgiler hep yeşersin diye. Ben anadoluyum; benliğimde, özümde hep sadakat vardır, toprağın canları sardığı gibi, güneşin şefkatini yaydığı gibi. Ben anadoluyum; umutlu ve hırslı bir şubat ayında karda açan kardelen misali, gizli sevdaların yaşandığı yüreklerde çarpan bir umut gibi. Ben anadoluyum; vakur ve dimdik. Benliğinde fırtınalar kopan, dağlarında yeşeren mis kokulu yarpuzlar gibi sade ve hoş kokulu. Ben anadoluyum; ıssız limanlarda demirlemiş bir yelken gibi, uzak diyarlara doğru esen bir ılık bahar meltemi gibi hafif ve gizemli. Ben anadoluyum; ocaklarında ümit pişen, sevgi saçılan, bahçelerinde barış ümitleri yeşeren, gözlerinde buğulu ve mutlu bir yaşam özlemi. Ben anadoluyum; şiirlerinde aşkı sevdayı ve özlemi anlatan, bir serçe yuvası kadar mütevazı, bir şahin bakışı misali, cesur ve korkusuz. Ben anadoluyum; nisanda yağan amansız yağmur gibi bereketli, hazanda işlenen bir buğday tanesi kadar kutsal ve doyurucu. Ben anadoluyum; bir ucu yanık aşk mektuplarında bahsi geçen yanık sevdalar kadar acılı ve kaygılı, suya hasret toprak gibi kızgın ve şefkatli. Ben anadoluyum; benliğinde fırtınalar kopan, yüreğinde sevdalar yeşeren, umut ekilip sevda biçilen. Ben anadoludan geldim, anadolu gibi yaşıyorum ve anadolunun engin bağrında ölmek istiyorum. BEN ANADOLUYUM ……! 9 HAZİRAN 2009 SALI Nedim YÜCEL/İSTANBUL |