Güneşi Okuyanlar
Selahaddin
Durdu ağır adımlarla işte dedi; Cennet üç adım; Bir yanım gaza, bir yanım şehit. Ya Rab en güzeli verensin Cihat zalime karşı Hakkı söylemek Batılın beynini hakla ezmek. Selahaddin Çevreye şahin bakışlarıyla baktı, Etrafında binlerce Selahaddin vardı. Hepsi bir Tekbir, Allahu Ekberlerle dediler ki; Mülk Allah’ın Hüküm O’nun Hayat ve Ölüm veren Rabbim, Bizleri tertemiz katına kabul et Dökülen kanımız şahit Biz bir olan Şeriki benzeri olmayan Bir Rabbe İman ettik. Karşılarında perişan Dünyaya ne için geldiğini bilmeyen Bir güruf insan. Kendilerine yabancılaşmışlar Varlıklarının sebebinin bir Tağut sanmışlar. Asıl kalplerinde dünya taht kuran zavallı Nasıl kaplamış kalbini küfür Hakkı adaleti ezdikçe birbir Katmer katmer örtmüş imanı Bu karanlık içinde nasıl işler nur. Değilse Allah Kalbine mührü Neden vurur. Şeytan aralarında Haydi diyor Ganimet, altın dünya Taptıklarınız Ne isterseniz burda. Kudüs sizi bekliyor Yaşam şu üçgünlük dünya. Ne kadar zalimce bir düşünüş Lakin şeytan olmadan Bilinmez iman Nur karanlığa doğan Şeytan ve zanları Yokluk, karanlık üstüne Karanlık doğuran. Güneş Ayetlerden bir ayet olarak Okunurken ufuktan, Mücahitler Allahu ekber diyerek Hücum ettiler dört bir koldan. Zalim derin bir uykuda olandı Değilse parlayan koca güneşe Mutlak uyanırdı. Bir anda dağıldı küfrün askerleri Zayıftı bağlayan neden Fıtratlarında yoktu zaten Altına tapmak, hakka karşı uyanmak. Şaşkın bir halde kaldılar Gidecek kaçacak bir yer aradılar. Nasıl kaçılır böylesi anda Vurdukça Hakkın sillesi Yazılmışsa kader Süre dolmuşsa dünyadan Bir mühlet biter mücahidin kılıcından. Bu cenk kesin bir ayrılıştır Kimi yükselir cennet bahçesine Kimi düşer en derin cehennem dibine. Ya Rab, Hayat ve ölüm Sen’den gelir Temizle günah kirlerinden. Sözlerimiz kalbimizden gelsin İman ettiğimiz hakikat Sarsın bizi. Her daim söyleyelim: Allah bir, Resul Muhammed Mustafa Senin kulun ve elçin. Ne yahudiler gibi haddi aşıp gazaba uğranlardan Ne hıristiyanlar gibi sapıtanlardan eyleme Biz doğru yola ilet Amin Amin Amin (Temmuz 2010 İstanbul) |
benden önce mi yazdınız, sonra mı?