YOLCULUK...Bir Temmuz gecesindeyim Gecenin ilerlemiş bir demi Sevgililerin Hem sevda oldukları an... Açık penceremden Hırsız gibi giriyor ay ışığı Tatlı bir rüzgar Yalıyor sanki Tutuşan çıplak bedenimi... Başucumdaki aynada Dans ediyor çılgınca. Sessizce inleyen ay ışığı Umutsuzluk değil Bedenimi kavuran ateş Sevgiye açlık Sana açlık Doyumsuz duyguların Yangınına dönmüş hali... Yoksun yine günlerdir Buhar olup uçmuşsun dünyamdan Nedendir bilmem Sanki yaşamın sonu geliyor bana Ecelin nefesi boynumda Seni hiç görememek Bal rengi gözlerine bakamamak İpekten kaygan tenine Elimi sürememek Güzelliklerini İçime sindirememek korkusu bu... “Haydi gel” “Bitir özlemi” “Durdur zamanı” “Hayaller, düşler bitsin” “Çık gel...Çık gel..!” “Gel artık şu, ışıkların arasından” “Geldim işte” “İşte, ben geldim...” Demeni istiyorum. Alev alev yanan Şu tutuşmuş tenime Küçük buseler koyarken Deniz rüzgarlarınca Tenime esmeni Ay ışığıyla odama sızmanı Geceme dolmanı istiyorum İstemek yetmiyor güzelim İstemekle olmuyor... Derin derin nefes alıp Büküyorum boynumu... Birden aynam kararıyor Bir bulut gelmiş Mehtabı kucaklamış Belli ki... Belli ki On lar da hasret gideriyorlar Penceremde sertleşen Deniz rüzgarı Bir üşümek giriyor içime Bir titreme sarıyor beni Kararmış gecemin Soğuk penceresini örtüyorum. Dışarıda Ağustos böcekleri Bir sevda senfonisi tutturmuş Kendimi yatağıma atıyorum Sensizlikten ağırlaşan gözlerim Küsüyor dünyaya Göz kapaklarım yarı kapalı Bir yalnızlık salına binmişim Özlemin olmadığı Bir yolculuğa çıkıyorum... 12. 02. 2009 Suat TUTAK |