Açmam, açamam derdimi kimseye anlatamam!Seherin ilk ışıkları pencereden yavaş yavaş ve oldukça nazik bir tavırla nazar etmişti Hiçbir rahatsızlıklık vermeden, gönül sesinin ahenginden, neğmenin hüzün esinindendi Sinemde bir şevk açmaya başlamıştı, geceden kalan avarelik sanki son arkadaşlığımdı Hazan yüreğimin ker payesinse vardı, dert bin bir sancılar içinde bir hal bırakmamıştı Ne vakit bunalmışsam, içimi burkan hallerden yılmışsam, vefayı hep sürurla anmışsam Kuşların kanatlarına bıraktığım umutlarımı, mahzun bir şekilde anarak sabahlamışsam Ruhumu bizar bırakan, kalbim hıçkırıklar içinde nefes nefese kalırken, donup kalıyordum Nereye baksam ve hangi hevesin tesiriyle gözyaşlarımı hasrete bıraksam, ferahlıyordum Niye sinemin torağında bir mahzunluk, hüküm sürüyor, yüreğimi burkuyor ve yoruyordu Niye, çilenin bin bir sahnesi kalbimin gizemlerinde ibretle filizleniyor, bahtımı örüyordu Yıllara sari efkarım, dinmek bilmiyor ve hicran ruhumda fevkalade bir anlam buluyordu Hüzün her nefesimle arkadaşlık yaparak,kalbimin sahillerinde pür heves umut besliyordu Kah ölüm aklıma geliyor, göçüp gidenler gözlerimin önünden hazin bir şekilde geçiyordu Böylesi bir müşkül duruma akıl kar etmiyor, gönlümün nidası dinmeden ömür bitiyordu Ne vakit süruru anmışsam, mahzun bir şekilde kalbin şevkinde nefes alanları anmışsam Boynum bükülüyor, hikmeti esrarını sabırla terennüm ediyordum, burukluk yaşıyordum Arzın her bir karesinde ve fevkalade elemin kadrinde inleyen nefesleri temaşa ediyordum Kimi mağdur, kimi mahzun, kimileride hakkı gaspedilmiş ve gönülden vurgun yemişlerdi İnsan, hakka kul olmayınca, kalp sahibinin nezninde bir aşk yaşamayınca hüzün yakında Müddeti nefes bilinirken enaniyetler sahnelerde sergilenirken ölüm mutlak denirken neden Mustafa CİLASUN |