Dolaş Kırılgan Gönlümün Ahirinde
Duvarı deşiyor saatlerin kahırlı iniltisi
İhalede şimdi günü geçmiş takvimler Bedenimde hiddetli yağmur serpintisi Ah umarsız kayıplarda yoksul kavimler Zamansız bir coşkunun soluk ferinde Sevdalı bir kadın çoğul heveslerde Sarmalıyor yâri kundaktaki bebekçe Asi bir korkuca sürtünüyor kelepçeye Yanık tarlalarda fişlenmiş ölüm kokusu Duman ten arıyor uhdeli keşkelerle Düştüğü yeri talanlıyor aşkın dokusu Kuşlar temizlenirken kuru çeşmelerde Uzaktaki hanların ter kokulu odalarında Tutundum öfkemin sarmaşık dallarına Gül dalına küsmüş unutuluş baharında Mevsimler bitiyor yar, yetiş sonbaharıma Sevişmek istiyorum gövdenin koyağında Mor dağlar şahidimiz olsun, koynuna al Silkin dudağımın hoyrat karabasanında Tenimizin ıslak çimenlerinde parlasın ay Uyan sevdanın keşfedilmemiş cennetinde Yıldızlar düşsün aşk yatağımıza, tel tel Dolaş şu ömrümün kırılgan ahirinde Aşkın haritasından ismin silinmeden gel Selahattin Yetgin |
Aynı geceden kaçarken , yolu yitik yıldızlara saklanırdık.
Kimliksiz miydik, bir göçebe şarkının sessiz senfonisinde?
Ateşlerin içinden, bir mahşer basarken bağrımıza.
Bırakamam ki hiç kimselere.
Ah ! K i m s e l e r e
YASEMİN CANAN...
Var olsun kaleminiz şairim hiç susmasın bu çağlayan yüreğiniz kutlarım saygımdasınız tebriklerimle...