Ayrılık ll
En son kapıyı çarpıp
perdeleri sonuna kadar örtüğünde herhal düşünmüştün değilmi ? geri dönmeme ihtimalini... oysa ben, senin tekrar geri dönme ihtimalinle kaldım hep, kapı aralığında ki, gelmeyeceğini haykırsada ellerin. aradan ne kadar zaman geçti, inan hiç farkında değilim değilim bu zamanın, senden sonrasında. ki ayrılık sonrası, bütün zamanlara inat takvim yapraklarını bile hiç koparmadım. ve hala dün olduğu gibi, bugünde Ağustos’un beş’ini gösteriyor... dün, arkadaşlar söyledi Hüzün gelmiş diye: inanamadım doğrusu sordum ? hala yağmurlar biriktiriyormu diye gamzelerinde ? söylemediler.. peki, ya beni ? beni hiç sordumu ? ne yapacan arkadaşım ? sen, sen değilsin ki zaten; evet doğru... ben hala, duvarda koparılmayı bekleyen bir takvim yaprağından fazlası değilim... oysa, dün gibi ellerinin ılıklığı, ellerimde ve bugün gibi gamzelerin, ıslaklığı... ki, ıslanmadan edemezdim damlacıkların toplandığı yerde. yarama tuz oldun bak şimdi... kahretsin, nerden düştün yine örümceklerin belbağladığı zihnime... üstelik, tarihte hala Ağustos’un beş’ini gösteriyor ? yarın ilk işim bu evi terketmek olacak ama önce, şu solmuş yaprağı koparmam lazım.. yoksa, hep bakışlarım, kapı aralığına takılacak... Malazgirt’li |
tebrikler saygilar.