SİSLİ BAKIŞLAR
Yorgun simalardaki
Karışık bir sarsıntıyı, Dikenli yollardaki İlginç bir aşk seyahatini Sisli bakışlarda ise Lazer gibi işleyen yıkıntıyı gördüm. Sevimli kelebeklerin Çırpışan kanatları Bir toz bulutu gibi, Savruldu, o masum ve Mazlum çehrelere… Derin bakışlar; Çakar şimşek gibi Akar sel gibi Uçar yel gibi Döner değirmen gibi… Sis doldu şu sineler Sis doldu kiliseler Sis doldu camiler Sis doldu devri âlem Ve sis doldu; Kamçılayıcı bakışlar! Karaya bulandı maviler Siyaha döndü o parlak beyaz. Darıldı bulutlar güneşe, Güneşte yıldızlara… Darıldı yıldızlar aya, Ay da gezegenlere… Gezegenler de bu hain dünyaya! Bakıştılar o sis içinde Yine bir çöküntü… Buluştular tekrar aşk içinde Yine bir acı darbe! Kaçıştılar o korkak gözler Yine bir arayış! Dövüştüler en ağır vuruşlarla Yine bir ağlayış! Savruldu; O ahenk içindeki dünya… Teker teker uçtular; Oradaki kartallar… Yol verdi güçsüzler; Ukala güçlülere. Şan aldı, şeref aldı şerefsizler. Ve yine incitti; O sert, o sisli, O hain bakışlar! süheyla dönmez |
Ve yine incitti;
O sert, o sisli,
O hain bakışlar!
gönlüne sağlık