Adsız ŞiirHatırladım şimdi Ben sana hüznün cenneti demiştim Düşürüp yüzünü sözüne Dedin, düşmesin adım eline… Canım Feda olsun sana Ben aklımda tutarım! Gözlerim yazar, gök ne güne taşır yıldızlarını, Değil, yakınında olsan Ay Göz göz çukurlarında okursun adını… Bir zamanlar Ne zamanlar… Harfleri dizen zamanlar Sözleri gülen zamanlar Masala dönen zamanlar… Hani bir kuş konardı dalına Gölgesinde büyürken bir çiçek, sessiz Altın sarısı başakları tarayan rüzgârla Uzanınca ellerim göğsüne Mavi suların gülen yüzlü balığı olmuştu yüzüm Ve demiştin ki: Dünya’nın merkezine seyahat olsa Ya da elli bin fersah göğüne Ya da yıldızları çiçek gibi saksıya diksek… Bilirim, kedileri seversin Yumuşak tüylerinden mi? Bense ağızlarını ve bıyıklarını sana benzetirim… Dedin ki Vapurun sol yanına iskele yanaşırken: -Saçlarını toplama cümlelerin şımarsın! Yoksa yükselmez dalgalar Kaf Dağı’nı aşamazsın… Bildin Canım… Karakalem olmaz el yazmaları Mürekkebe su damlatılmaz Yüzüme uyan bir maske bulsam; Katlan bana demezdim Ne çare… Altı, üstü bir Dünya Dört uca kâğıt mendil Katlanır Saklanır Ancak yıkanmaz ki… Ey sevgili Ne desem? Adını yazmadan Şu defter Şu kalem; Sevgiyle yanaklarından öpemediğim Birer çocuk… ezgi ç. 06.07.2010 |