giysi
sonrası malum
ivedilikler karşıladı,çarşıda suskundum,dolaştım kördüğüm olmadım zamane oyuncularına tarihimin yeni görüntü ve ses kalitesi aradım gözyaşı döktüm balkonda çiçeğime zıpkın gibi selam ruhumu deldi geçti geçkindim oysa taşkındım nefret denizinde karşılamıştın karşılaşmıştık hasret diyarında ayarında durmamış gençlikler zırvalamıştı kalakalmıştın duyarsızlaşmıştın Barış Harekatı’ndan kalmıştı senin bu sızın ansızın yakalamıştı seni yıkamıştı,temizlemişti salmıştı,bırakmamıştı şimdi ziyan olmuş görüyorum tarlalarda çocukları özgür günebakan çiçekleri gibi öyle gizemli geliyor bana bir halası olmasını çok istemiş gibi toprağına susamayan çiçekler ektim gözyaşlarımı heba ettim yeni bir palto gibi giydim seni üstüme örttüm kaybolmayayım diye zamansızlığın ağır gölgesinde üşümeyeyim diye değil asla seni yeni bir elbise gibi giydim üzerime yakıştı veya ben öyle zannettim hazettim bu giysiyi bana biçen terziyi "yanlış yürekler kulübü"ne diyeceğim şeyler vardı demedim,es geçtim tırnağımdan dumanlar boşandı boşadı yalnızlık kalabalığı suya hasret gitme diye sauskunluğuma devam ettim anla diye. faruk tabak,5 temmuz 2010,yağmura adanmış arkaik satırlar |
demedim,es geçtim
tırnağımdan dumanlar boşandı
boşadı yalnızlık kalabalığı
suya hasret gitme diye
sauskunluğuma devam ettim
anla diye.
Sitemkar deyişler gergefte işlenmiş gibi nakış nakış.Kutluyorum sizi.