Piramit Bekçisi
Yankılanır sesim
Bir piramit bekçisiyim. Gömülmüşüm Granitten Ağır bir mezar içine. Kapakları mühürlenmiş Derinde kaç zaman geçmiş, Küflü hava Ta beynime işlemiş. Karanlık, Işığa hasretim, Bu hazine dolu odam Ruhuma taştan kapan. Sıktıkça bilmezlik Küçülüp _______küçülüp dar bir koyuktan, Atmak istiyorum kendimi. Sessizlik örtüyor Karalıktan daha kara Düşüncemi _________çevremi. Yüzbin yıl geçmiş Her dakika Bin yıl say. Geçmiyor hey yar Kapattığım kapılar üst üste Nasıl dirilirim Saplandığım kör çıkmaz İçinde ben, dışında yaşam. Haydi Kalk ey sefil Kaç kalp atımı ki yaşam Sevmek önce kendinden başlar; Silkele kara düşüncelerini Bak birden çatladı O elmastan daha sert Seni sıkan Gömüldüğün piramit mezarın Herbir yeri. Doğrul Tutunacağım dal var Bir ucu Hak tarafında. Sevgi insan demekmiş Seven insanmış Değilse yaşam Bir kuru ot olmak Gibi bir şey. Duran sensin Eskimeyen zaman. Çık artık hücrenden Sisten bir piramit içindesin, Yürü ki dağılsın sis Aklının, vicdanının, Varlığının Tüm her şeyin sebebinin Zirvesinde parla, Yeryüzünün halifesi İnsan olduğunu anla. (Temmuz 2010 İstanbul) |
Eskimeyen zaman.
Çık artık hücrenden
Sisten bir piramit içindesin,
Yürü ki dağılsın sis
Aklının, vicdanının,
Varlığının
Tüm her şeyin sebebinin
Zirvesinde parla,
Yeryüzünün halifesi
İnsan olduğunu anla.
kutlarım üstad harika...