senli zamanlar
bu kadar çok yağma üstüme
ıslanıyor senli tutkularım gözyaşlarımdan... ellerimle, alın terimi çoğaltır gibi çoğaltıyorum seni. uzat ellerini yoksa ben kaybolurum.. bu kadar çok verme gözlerini her bakışın bır uzun yol yarınlara bir bahçe kır çiçeklerinden. bu kadar yalnız bu kadar şarkısız kalma yoksa ben kaybolurum. bu kadar tuz basma yaralarıma nasıl kanar sızlayarak sensizlikte bilmezsin. ben kendimde olmayışın şiirlerini yazarken çocuk günlerimdeki masal gibi sesin.. susma yoksa ben kaybolurum... ücra saatlerde bekleme beni dar ağaçları kurma gözlerine yakma temmuz sıcağında soğan kabuğu saçlarımı aklımı başımdan yüreğimi içimden alma. bütün yakınlarım başka dünyalarda beni kimsesiz bırakma ben kaybolurum... hiç bir zamana ait değilse insan ne dünü ne günü, ne yarını yoksa ve avuç dolusu içilen suysa sevda bir çeşme başında.. ben kaybolmuşum senli zamanlarda... 03/07/2010 ödemiş |
Gönlünüze sağlık,