An Geldi Mi?ses yankısı dağılır karabasanlarda parça parça ahlarla sessiz ırmak yatağında çığlık çığlığa ağaçların kuytularında sahiplenmeden bir iç denize fırçanın dansı ellerin uyanışında mavi ateşte yana yana bir resim tutuşur kor bakışlarda kim için diye sormadan karartma gecelerinde ışığın söndüğü yerde met cezirlerle dönmekte dünya yaşayanlarla yaşamayanların ortaklığında sıcak gülümsemeler deprem kargaşası kırık fay hattında bir kaosun ortasında belirsiz gölgeleri aynaların yansımasında sahteliğin didişmesi et ile tırnak gerçekliği an geldi mi karanlığın çekildiği toprak duvarlara eriyip gitmekte son çareler ılgıt ılgıt esen rüzgarlarla irkildiğinde uyan uyan ölmeden sessizliğe bin ah kalır ölmelerde . . . b@r@n |