hayat
Zifiri karanlığın perdesini yırtıp
Sıyrılsın binlerce tohum ana rahminden Gün doğumunda toprağa dagılsın ümitler Bırakın gonca güller yeşersin dalında Bir nefeslik olsada hayat Tüm geçmişi ardına bırakıp Bütün kabuslara son vermeli Korkuları yenip atmalı dalından Ve keşkeleri söküp yerinden Sil baştan yaşamaya deger hayat Sabaha gülümsemeli tüm gözler Çıkıp gögun en yüksek tepesine Öz gürlük türküsünü haykırmalı Gök yüzünden alıp grileri Mavı düşlere yelken açmalı hayat Pamuk tarlalarını sermeli bulutlara Üzerinden dökülsün Yagmur taneleri Gök kuşağını indirip yer yüzüne Renk süzgecinden geçmeli beden Belkide ferahlatır bir nebze olsada hayat.. Gecenin kör karanlığında dokunmalı yıldızlara Aydınlatmalı tüm sokakları bir solukta Uçurtmanın kanadına baglayıp hayalleri Umut rüzgarlarına bırakmalı esmeyi Fırtınalara gögüs gererken hayat Karanlık odalara habsedip göz yaşlarını Zincirlere vurmalı ıslanmış yastıkları Dipsiz kuyularin üzerini kapatip Ömür böyü mahkum etmeli karanlıkları Aklanmalı sonsuzluğa bir adım kala hayat Kimliksiz yarınlara doğmadan Bir nefes daha çek derinden Sözün bittiği o yerde kalırsin bilmeden Her yeni doğan güne sarılmalı beden… Belkide son gecen Elinden kayıp gitmeden hayat hasret |