Halbuki
Karanlığın içinden bir el uzanır bana
Ve bir ses:"Yaklaş" diye kulağıma fısıldar. Düşerim yalınayak o sesin arkasına Derim: "Al götür beni, götür; her yer bana dar!.." O sesin çağrısıyla özülkeme giderken Dizlerimi uygarlık zinciriyle bağlarlar. Ve kentin insanları ahkâm keser:"Çok erken..." Sonra "Zavallı!" deyip benim için ağlarlar... Halbuki bıraksalar beni kendi hâlime Kırılsa zincirlerim, çöküverse duvarlar Ağlayanlar elini bir uzatsa elime Görecekler ki orda yalnızca "saadet" var... Ahmet KÖKEN |