Şehvet
Ey yar
Sevdayı cismani olan Kıtalar olarak hucum ettirdik Dört koldan. Gece, Şehvetle canlanan Diri ateşten damarlardı. Hiç düşünmeden bir bebek şuuruyla, Yürüdük. Olgun olmayan, Düşüncesiz hayaletlerdik. Kimdi bunlar Yalnız, umarsız İsteklerinin yularını Takmış nefsine. Taşıdığı üç günlük zevk Kaç dalga vurur, Böylesi toy bir yüreğe. Olgunluk, ar, feraset mi? Kime ne, Onları donmuş bir Hayat sayar ki Kendi şuursuz yüreğini alıp önüne Bin kere secde eder Yalancı, şeytani nefsine. Kaç kere düştüm bu dehlize Hz Yusuf değilim, Ama gerçekten isteseydim Gelirdi gökten Tertemiz bir el. Düşmezdik böyle, Çılgın isteklerle Gönlüne dünyayı içiren Şehvete, Altına ve gümüşe gönülden bağlı İnsan azmanlarının eline. Hz Yusuf olmak zor Lakin insan, Özden gelen ferasetle bakmalı O temiz gönlü nefsani arzuların Kucağına bırakıp, Ben en yüce aşkım diyerek Kendine zalim, İnsanlığını en aşağılar aşağısına atmamalı. Kalbi Kör olan Laf anlamaz Hayvani hisleriyle Bırakırsan yalan yanlış sözlere Sarhoş gönüllere meyl ederse kişi. Ayakları gömülür laçka hayata Sevgi ve aşk cilaları Boşunadır. Temiz olan elbet Hak olan Açık tertemiz Hakkın Katındandır. (Haziran 2010 İstanbul) |
Yüreğinize saglık
Çok saygılar