Diyardan Diyara Sürüldüm Bu GünÇileli hayatın, uzun yolunda Sona ulaşmadan yoruldum bu gün. Göğsümde bir sancı, tam da solunda Nankör bir kurşunla vuruldum bu gün. Bütün çareleri denedim bitti Tutunacak dalım elimden gitti Sabır küpü doldu, son damla yetti Kahırdan kefene sarıldım bu gün. Gönlümde bir bağın özlemi vardı Güllerin kökünü, çalılar sardı Nice zulümlerin gelmiyor ardı Zalimin elinde karıldım bu gün. Doğruyu kimseler bilmiyor artık Sevgiyi anlatan nağmeler yırtık Bacalar kapalı, kapılar örtük Eşime dostuma darıldım bu gün. Kovulduğum köyler kırka ulaştı Umudum tükendi, boyumu aştı Hangi yöne dönsem pusulam şaştı Doğuda, batıda görüldüm bu gün. Cambazlar meydana ipini kurdu Hileye bürünen, hedefi vurdu Kalmadı mertliğin mekanı yurdu Diyardan diyara sürüldüm bu gün. Yol diye çıktığım, bataklık oldu Diktiğim fidanlar, açmadan soldu İçime bir zehrin acısı doldu, Dert ile, kederle örüldüm bu gün. 03 Haziran 2009 Mustafa Usta |