SALKIM TANELERİ
Oyun günlerinden orun günlerine açılan bir pencere gibidir şairde hayat
Yazdıkça yaz diyen bir kalem ve paylaştıkça daha da büyüyen kâğıt parçaları Santim santim büyür önce, Sonra ince bir gıcırtı ile açılır Hani çölde yorgun bedevi, Önünde han kapısı misali Şairse yürek, Açılır o kapılar önünde tüm güzelliği ile Tıpkı bahçede açan mor salkımlar misali. Hadi! tut tutabilirsen o duyguyu. Ya Tutkular, Tutkular esir alır önce yürekleri. Sevgiler, sevdalar Sonra daha başkaları! Bambaşka bir sevdadır bu Önce bayrak, sonra vatan Kalem elde, yürek han! Eeee gel de yazma birader o zaman. Ve Özlemlerimiz, Özlemlerimiz ise pembe cumbalardan ev içlerine sarkan salkım taneleri Sarhoşluğu heeeeep yüreklerde hâlâ Her mevsim aynı duygu yürek penceremde Bir taraftan göz meftun, diğer taraftan nefes Anlayacağınız, bayramımız yine mor salkımların açması Yazdıracak ya özlemlerimi. Eeee gel de yazma birader o zaman Aaaah! Hüzünler, Hüzünler ise o camdan bakan iki nemli göz. Ne ahlar kaldı kim bilir, Dünden bugüne gidenlerin ardından Ne pınarlar doldu göz usareleriyle. Kaç kadeh boşaldı sanat musikisinin Nihavent namelerinde Söyle şair Her yanda mor salkımların hazzı Üzerinde kumruların reveransı Biter mi? Bitmedi de yüreklerdeki o bildik dansı Oooof of! Bitmeyecek de sanırım şair yürekte Kaybetmeyecek bu beden o ince nüans’ı Cemil YILDIZ 12.06.2010 |