Aylardan eylül mevsimlerden sonbahardı
Eylüldü.
Nadasa bırakmıştım yüreğimi Kızıl sonbaharlarda terk-i diyar etmiştin düşlerimi Kırkikindilerdi yağan sağnak sağnak Bu bana kurmuş olduğun en büyük tuzak. Bana sensizliği armağan ettiğin zaman; aylardan eylül mevsimlerden sonbahardı. Ben seni hiç bulmadım ki sevgili hep aradım,hep aradım sokakların seni çıkarmadı karşıma görüş mesafesini sıfırladı son durak son hayallerimin son merkezi olmaya çalıştı hep Şimdi bu kaçıncı sokak bu hangi şehir ey yar nerdeyim? Kokunu miras bıraktığın zaman; aylardan eylül mevsimlerden sonbahardı. Düşen her bir yaprak korku salıyor yüreğime Aklıma düşüyorsun ; bir sus sarıyor bedenimi bir sus yar bir sus yüreğimi kanatan bir sus. Susuşumun Özne’si sen yüklemi kayıp bir sus Susma sırası bende artık. Cümlelerim öksüz kaldığı zaman; aylardan eylül mevsimlerden sonbahardı. Mezarlığın karşısından bir uğultu geliyor Beni çağırıyorlar vakit geldi diyorlar vakit geldi Sende bizdensin diyorlar ; sende aşk şehidisin. Bu Eylül bu bahar bırakmaz beni ey sevgili Feryadıma umutlar yeşerttiğim zaman; aylardan eylül mevsimlerden sonbahardı.. Hüzün yağmaya başladı şehr-i İstanbul’a Sensizlik çakıyor yine nimbus bulutlarında Şimdi kanıyorum en derinden bedenim nerden geldiği belirsiz şimal rüzgarlarına kapıldı senin beni kara kara topraklara bıraktığın zaman; aylardan eylül mevsimlerden sonbahardı. FATMA TÜ ZEHRA KANAR |