BEKÂRLIK
Hadi evlen, evlen diyorlar artık.
Ben istemez miyim? Sıcak bir yuva, içinde bir can. Hem güzel, hem işveli. Kapıdan girer girmez, Yakama yapışıp, Sevgiden, aşktan, çocuktan söz etmeli. İki oda bir mutfak, evden.. Halıdan, süpürgeden, Tatilde memleketten söz etmeli.. Yemekte kurufasülyeden, Yanında çoban salatadan, Soğanını az koyduğu, Zetinyağının bol olduğundan söz etmeli. Eh, yemekti aştı, Akşam olmalı artık. Bir yaysız karyola, Bir de ince yorgan, Tertemiz çarşafını, yumuşacık yastığını, Pijamalarımı giydirmeli. Ortada soba, üstünde ıhlamur demliği, Banyosu kazanlı, Küçücük bir tüpü, üstünde güğümü olmalı. Islak çıkmalıyım saçlarımla sabaha. Elbisemiz markalı, Ayakkabımız boyalı, Saçımız fönlü, Çantamız havalı olmalı. Elbette evlenmeli. Hanımın adı ayşe, Birinci görevi neş’e. İki de çocuk olmalı. Kız, oğlan pür neş’e. İki küçük odada, Gülüp oynamalı. Eh bu istekler çok mu ki? Rabbim fakir mi bizim gibi? Verir elbet isteyince. Biz de zati han hamam istemedik ya. İki göz oda, İki çocuk, bir oğlan, biri kız. Bir de anası. Bize yetecek kadar, Kap kaçak, tencere, tava. Hepsi bu işte. Kim demiş bizi evlenmez diye. Bak seneye...., Hepsi bir den oluyor mu? Kerevete oturup, Hayaller kurmuyor mu? Hayal de olsa güzeldi. Şu birkaç, dakikalık yalnızlık. Muharrem Elmacı 1982-Gaziantep |
Armudun sapı üzümün çöpü diye diye yaşın Kemale erdi bekarlik sultanlıktır.
Kafa dengin olunca ancak insan mutlu olur evlenenlerin başı göğe mi değiyor evliler boşanıyorlar güzel olsa evlilik boşanmalar olmazdı.
Şiir çok güzeldi Elleriniz dert görmesin .