Rutubetli Odamın Merhametsiz Kemancısı
Ra’d eyler; Rab’dan haberleri kırpar Güneş..
Zat kovalar.. sen benden kaçmazsın; meşk.. Zümrüt kolyen dalgalanırken göğsünden, Köşkün girişindeki nöbet tutan baykuşun soluğu kesilir.. Yeşil maviliklerle kıpırdar zümrüt bakışların geceleri, Alev dudakların yıpranır damlalarınla yatağımızda, Zırvalar keravet vakti sonunda bedenlerimiz, Bedenlerimiz erir vücutlarımızda, aşk gecelerinde.. Soğuk ayakların ısınırken bacaklarımda, Sıcacık göbeğinde uyuturum yanaklarımı, Kızarır kollarım rutubetin nemleşmiş damlalarında, ve kokular; rayihana anımsanması eder gönlümü.. Unutula gelmiş yazışların fevki ile celalin özü, Sancağın kutbu feth eder gönlünün tatsız dokunuşunu, Sancıya şevk eylese yüreğinin otsuz zorlayışları, Kim kime denk düştü sevgilim, senin nefesinin bendeki donuk duruşu.. Melodiler akarken kulaklarımdan boynuma doğru, KEman teli ışın telleriyle şuaraları toplar mahzenine, Aşk matemi, mahzenleri alır gelir odamıza bazenleri, Öğlenler; kahvelerimizi yudumlarız yine mahzenlerde.. Sabah olurken tango vakti aralanır vaveyla arzularıyla, Eazim-i udebanın edebiyat vakti.. Şarap kadehlerini ebruleştirmiştir kaddahım.. Beline sarılma arzusu.. kucağıma alır da öyle uçururum gökyüzündeki mahzenime sevdiğimi.. Rutubetli odamın merhametsiz kemancısı, Anlayışsız kalbinin, üzgün savaşçısı.. Minicik yumruklarını sıkarkenki bakışlarının yabancısı, Ben bilindik edebi’n.. sık yumruklarını rayihanam, ki çalamayasın şarkılarını merhametsiz gecelerinde.. ... Eray DEDİK |