ÇAPKIN HARAMİ
Hasretin koynunda solmaktayız sahipsiz ve öksüz
Başlarken ömür yolunda sarı ve yorgun bir güz Belki geçmişin tahakkuku belki de alın yazı Başladı yardan yana gönülde bir ince sızı Kader bıraktı ya bizi böyle yetim ve garip İsyan etme diyor Tanrı, olma sakın muzdarip Güneşin battığı yerden doğduğu görülmemiştir hiç Güneşi göremezsin geceyi kalbinde etmeyince linç Aşk öyle bir bağlanış ki ölümden de marazi Yaşamak aşkı yani rüyalarda farazi İşte yine odamda o şuh bahtiyar kahkaha Dönüşüyor gönlümde acılar bir meddaha Cennetin mührüydü gülden elbiselerin Hükmediyor tenime ateşten buselerin Sonra gece sızıyor ruhuma bin bir naz ve cilveyle Zaman bir fal açıyor şeytani bir telveyle Sabah ne kadar uzak, gerçek ne kadar yakın Bu akşam böyle öldüm yakın mumları yakın Yaşayan ölü için girmek kurtuluş kabre Ruhumun ışığında ölürüm katre katre Beni niye taşıyor omuzlarda adamlar Nereye götürüyor beni yorgun adımlar Cennette cehennem de bu dünyada değil mi? Suç yükü bedenimle tanrının evrenini kirletmeye değer mi? Sorularıma kızıp bana celallenme hiç Sana yüklemedim ki biliyorum bende suç Sadece sor kendine sevdim mi bu adamı Cevabın evet ise gül doldurdun odamı Üzülme sakın bana musallada mesudum Göğsünü özlüyorum birazcık da üşüdüm Ben masum değilim ki kefenim neden beyaz Gözyaşların üstüne düşüyor kiraz kiraz Derdin ya çok kızdığında bana çapkın harami Kirlettim yıllar boyu ruhunda ki haremi Tanrı ne yazar bilmem defteri kebirime Bildiğim tek şey var ki nur inmeyecek kabrime Çünkü seni değil kendimi sevmekten günahkârım Ettim seni kendime aşkınla hizmetkârım |
Ama güzeldi kelimelerin akışı ve şiirseldi içinizdeki ikilem
Saygılar