Aşk, kalp için varsa şahadet sevda yolunda!Hazin bir kurşunilik hâkimdi yürek pınarlarında Ne kadar ağlasak ta ve hatta yalvarsak ta aşkın vecdi olmayınca Hıçkırıklarımız zaman boşluğunda, hiç farkına varmayıp yıllarca uyutulsak ta Bir gün gönül yolcuları çıkınca karşımıza, sevdanın ruha feyzini sununca, ortalıkta Gel Ahmedi muhtar, kalbimizi delaletten kurtar Aşkın vecdini kalbimize aktar, hakikatin sahnesini yaşat bir miktar Ne düşlerimiz, ne gülüşlerimiz ve hatta nefeste saklanan masumiyetimiz kaldı Varlık adına ne varsa ruhumuzu kuşatıp akla hüsran yaşattı, irade ne derlere kaydı İzan, irfan suskun sokakların vicdanına kaldı Yâd edilen ne kadar kutsiyet varsa, anlık yüreği ağlatsa da, neye kardı Sabahlara denk deliksiz uyumak kalbimi yaraladı, keşkeler bühtan olarak yokladı Ne edebi hal, ne gülnihal ve ne de hicranın suhuleti hakkıyla anlaşıldı, sancılar vardı O kutsiyet mazinin derinliğinde mi koklandı Nesiller bilmem ki niye hakkıyla anlamadı, dili aşkı bir nefisle yaşattı Hani aşk halin akıydı ruhun hilkatinde sanattı nefsanîlik şimdi aşkla eşit kılındı Ne yangınlar yaşandı, ibretin naifliği kalmadı, edep divanı edebiyatta kalıp yaşandı Neden böyle olduk, ecdadın vecdini unuttuk Vicdanın rahlesinden kovulduk, talimi terbiyeye hasret kaldık, ağladık Nereye baksam, kuşların melalinde ufuklara uzansam sancılarla dağlanıp kalsam Hüccetin riyakârlığını, mazlumun sefilliğini, masumun hasret bendinde çile çektiğini Ağlamadan ve içim yanmadan hayıflansam Yolun selametini, aklın ilmi rehberliğini, vicdanın kararmayan sesini Ruhların insicamındaki bekleyişini halimin fakirliği nispetinde hakkıyla anlatsan Kalbimin suskun sayfalarını, hüzne amade yakarışlarını bir an bile olsun durdursan Mustafa CİLASUN |