SENSİZLİĞİN İDAMI
Gecenin karanlığında boğuluyor hayallerim.
İçi kararmış duygularıma ağlıyorum. Sensizliğin acısıyla yanıyor bedenim, Gözlerinin dipsiz girdaplarında boğuluyorum. Bana sensizlik nedir anlatabilirmisin sevgili? Bana acizliğide anlat sevgili. Yada bana her gece tekrar tekrar ölmek nasıl bir şeydir, Anlatabilirmisin? Yapabilirmisin bunu? Her gece kıvranmak zordur sevgili. Uyumaya çalışırsın, Ama bir türlü uyuyamazsın. İçini kemirir o vazgeçilmez duygu. Bir kere kalbini rehin almıştır artık. Her çırpınışında acın iyice büyür. Özlemini çekersin o unutulmaz resmin. Tüm pencerelerini açık bırakırsın rahatlamak için, Ama rahatlayamazsın. Bu senin demir parmaklığındır aslında. Kalbin içinde dolaşan zehre iyice esir düşmüştür. Her yer karanlıktır sana. O pencereden bu pencereye koşar durursun... Sadakat denilen o zehir,celladın hain kılıcıdır. Ona yalvarmaya başlarsın geceleri. Göz yaşlarım farklı bir şekil çiziyor yüzüme. Sonra masum bir yıldız doğuyor geceye. Rüzgar sert esmeye başlıyor sevgili. Göz yaşlarım yanaklarımda donuyor artık. Ellerim daha yavaş şimdi. Sensizliğimin acısı,sonucunu gösteriyor. Cellad kılıcını çekti artık sevgili. Sıkışan kalbim hareket etmiyor artık! Rüzgarın serin uğultusu çınlıyor kulaklarımda. Sıcacık Amber gözlerin şimdi benim gözlerimde. Muhteriz duygularım benliğimi kaplıyor. Aşk!celladın sadakat kılıcında parlıyor. Cellad tam karşımda artık sevgili. Şimdi rüzgar daha sessiz ve birazda ürkütücü. Titreyen vücudum tekrar göz yaşlarımı akıtıyor, Ve cellad,sensizliğin boynunu vuruyor! Göz yaşlarım... Göz yaşlarım şimdi bir başka çiçeği suluyor. Aşkın dipsiz girdaplarında, Sensizliğin boynu yatıyor! |