ELİMİ SIKICA TUT SEVGİLİ
Elimi sıkıca tut sevgili.
Küçük bir çocuğun annesinin elini tutması gibi. Elimi öyle bir tut ki, Tüm varlığını kalbimde hissedeyim, Eğer öleceksem senin ellerinde öleyim. Ellerim ellerine iyice kenetlensin sevgili. Geceleri odanda sadakat rüzgarları essin. Ruhum,tüm çıplaklığıyla senin esirin. Kalbim,aşkın acımasız kamçısını yesin. Elimi sıkıca tut sevgili. Tam uçurumdan düşecekken beni kurtarmış gibi. Dudaklarımı ısıtan buselerinle güleyim. Gecenin tüm sırları gamzelerimde saklansın. Avucumun tam ortasına, Senin resmini çizeyim. Geceleri pırıl pırıl yanan sokaklarda seninle gezeyim. Dalgalar sahile aşkımızı vursun. Kurduğum bu ümitsiz hayaller, Ayrılığın sonu olsun. Ümitsizlik nedir bilirmisin sevgili? Ya da imkansız hayallerle dünyanı süsleyip, Ama hayalden uyandığında ise Hüzün göz yaşlarıyla gerçeğe esir olup yaşamak nedir sevgili? Bunu bilirmisin sen? Bu insanın çıkmaz bir sokağa girdiğini bildiği halde, Hala ordan bir çıkış aramasıdır sevgili. Bir balığın denizden çıktığı zaman, Boş yere çırpınması gibidir. Ben bunlarla yaşadım sevgili. Her gün yeniden yeniden öldüm. Bedenime giydirilmiş bir ölünün ruhunu taşıyorum. Kurduğum tüm hayalleri önce süsleyip, Sonrada kendim dahil acımasızca yakıyorum. Peki bu nedir sevgili? Hiç böyle bir şey yaşadın mı aceba? Bu... Bu bir tür saplantıdır aslında. Aşkıma engel olamayarak sana duyduğum bir saplantı. Kalbim her gece biraz daha küçülüyor sanki. Gözlerimden süzülen yaşlar bir kar tanesi gibi sevgili. Yavaş yavaş ama ince ince akıyor! Saçlarımı artık sen değil, Ayrılığın celladı okşuyor! Şimdi tut elimden sevgili. Cellad hüküm vermeden ellerimi sıkıca tut. Ama daha bir sıcak daha bir tutkulu. Sonra ellerimi hiç bırakma ama sevgili. Gözlerimden süzülsün zehirli yaşlar. Ümitsiz hayallerimde ki aşkımız, Cellad boynumu vurana kadar. |
Yavaş yavaş ama ince ince akıyor!
Saçlarımı artık sen değil,
Ayrılığın celladı okşuyor!
ne duygu yüklü biir şiir! umut,hüzün,sevgiliye yalvarış... herşey var
kutlarım