Meleğim
Meleğim
Sensiz geçen yeni bir günün sabahında gecenin solgun yüzüne inat Şavkıyla çevresini kıskandıran mehtaba veda etmenin Ve yeni bir güne kızıl örtüsüne bürünmüş arz-ı endam ederek gelen yine sensiz bir gün yaşatacak olan güneşe buruk ve kırgın merhaba demenin hüznünü yaşıyorum... Meleğim Sensizliğin içime yüklediği boş vermişlikle, hayatın anlamsız adlı sokağına girerken Ve yine sensiz bütün ifadelerin yalın ve temelsiz kaldığı cümlelerin içerisine kendimi hapsederek Yusuf’un atıldığı derin kuyudan gelircesine o kelimelerin ve sözlerin manalarının arkamdan ağladığını duymanın hüznünü yaşıyorum... Meleğim Kötü anıları unutup güzel anıları hatırlamak üzere programlanmış İnsan organizmasına tezat, ikilem nehrine girmişçesine Sana yaşattığım acının verdiği ıstırapla zihnimi altüst etmenin Ve yine içimdeki ateşin bir volkan gibi, gönül dağından aşağı etrafını yakarak, yıkarak, dağlayarak akmasının hüznünü yaşıyorum... Meleğim Sana ulaşmak için nafile gayretlerin acemi, bir o kadar çocukça davranışların sanki ilkokul talebesinin öğretmeni karşısındaki ürkekçe tavırlarını sergilerken ayağımdaki prangaların yol açtığı izlerin bileğimde değil de, ta yüreğimde hissetmenin hüznünü yaşıyorum... Meleğim Hüzünle ıstırapla bir sonbahar akşamı kuru ağaçtan düşercesine ömür takviminden yaprakların düşüp tükenmesinin Hiç eksilmeden sürekli akan ve tazeliğinden bir şey kaybetmeyen nehir gibi ruhundan süzülen gizemli güzelliklere asla ulaşamayacak olmanın hüznünü yaşıyorum... Meleğim Anladım ki uzun bir gecenin küçük vadeli uykusunda görülen kısa metrajlı film gibi, anlık bir rüya tadında yaşamıma giriş ve çıkışında bir nefes alıp vermek kadar kısa ama hayati olacak olmasının hüznünü yaşıyorum Erkan Esendağ |
Anladım ki,uzun bir gecenin kısa vadeli uykusunda görülen
kısa metrajlı film gibi, anlık bir rüya tadında
yaşamıma giriş ve çıkışında bir nefes alıp vermek kadar
kısa ama hayati olacak olmasının
Hüznünü yaşıyorum....
Hüzünler sizden uzak olsun,sevgileriniz ,kaleminiz,daim olsun Erkan Bey,saygılar efendim...