Tanrıları kıskandırdıkkarabasanlar çöküyor üstüme hayaletler kol geziyor tinimde sırat köprüsünden geçtim kılıçtan keskin- kıldan ince adem oldum havva oldum can oldum – beden buldum kâh Firavun kâh Musa Roma’da Spartaküs Banaz’da Pir Sultan Mansur’la dara durdum Bedrettin’e vuruldum kelle verdim başak başak düşmana sitem edilmez “ille dostun gülü yaralar beni” “benden selam olsun Bolu beyine” dedim “gâvur dağlarında” Dadal’lar la türkü söyledim kırk bin yaşımdayım kırkımda hangi tanrı benim kadar yaşadı ben izin vermeden yaşlandı benim kadar silah kuşandı mızraktan - mavzere hangi tanrı dağları deldi aşkından kıskançlıktan cinayetler işledi düşmanını kırk yıl pusuda bekledi atom silahları üretti havayı suyu kirletti ormanları yok etti hangisi daha korkunç hangisine yanıt vermek güç zebanimi zaptiyemi hangi ateşte yanmak cehennem mi “Madımak” çarmıha gerilmek falakada - askıda kol koparmak göz çıkarmak kurşuna dizilmek sessizce bebelere kıymak kuytu köşelerde bütün safralarımı attım giderken lakin kapanmadı hesabım geçmişten alacaklıyım geleceğe borçlu çırılçıplak dörtnala geçiyorum sırat köprüsünden koşuştururken yangından yangına kor olmuş bedenim cehennemi söndüreceğim küllerimle zebaninin nutku tutulacak beni görünce… h.kesimoğlu |
lakin
kapanmadı hesabım
geçmişten alacaklıyım
geleceğe borçlu
sanırım bi çoğumuz aynı durumda....
saygılarımla...