FASILŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şöyle bir eskilere gitmek istedim bu dizelerde, eski türkülere, ağıtlara, şarkılara. Bir klarnet, bir kanun, bir keman taksimine ve eski sevdalara, sevda gibi sevdalara gitmek istedim ve bir müzik ekledim eskilerden, ya da yakın geçmişimizden, gençlik günlerimden, hani yeni yeni arajman, hafif müzik dinlediğimiz günlerden.... Sevgilerimle..
Bana bir türkü söyle bizim oralardan olsun.
Ya da yanık bir uzun hava, ruhumu bulsun. Göz yaşından, yağmurlardan dem vursun. Acı olsun, keder olsun, türkü gibi türkü olsun. Bir “ağıt” dinleyelim seninle eskilerden. Şöyle coşsun yürekler “aşk” ile dinlerken. Bir şarkı söyle Buhurizade Mustafa Itri’den. Ya da bir “acema Şiran yürük semai.” Geçmişe bir yolculuk olsun günümüzden, Dağlasın haşmetiyle, yaksın yüreğimizi… Bir “fasıl” dinleyelim seninle eskilerden. Şöyle coşsun yürekler “aşk” ile dinlerken. Bir klarnet sesi dinlet bana, en ağırından. Ya da bir keman sesi” hüzün aksın yayından.” Parmakların havada uçuştuğu kanun nağmeleri. Delsin geçsin nağmeler, ağlayan yürekleri. Bir “saz” dinleyelim seninle eskilerden. Şöyle coşsun yürekler “aşk” ile dinlerken. Bana bir “ sevda öyküsü” anlat şiirlerinden. Arzu ile Kamber’den, Ferhat ile Şirin’den.. Çağlayalım bu gece türkülerle, öykülerle. Yürek, yürek coşalım hiç bitmeyen sevgilere. Bir “öykü” dinleyelim seninle eskilerden. Şöyle coşsun yürekler “aşk” ile dinlerken. Bana bir süpriz yaparak şiirime ses olan çiçeği burnunda Anne dost şairim, can kardeşim Gamze DAĞ’ sonsuz teşekkürler..... MEHMET FİKRET ÜNALAN |