FİLOZOF
bazen durgun geçer günler
bazen güneşli bazen ılık ılık esen bahar rüzgarı gibi ben filozofum... üstümde kalın kışlık paltomla, cebimde d’holbach’ın kitaplarıyla lunaparka giderim yabancı insanların arasına... eğlenmek için neşelenmezsem eğer,sessizce belediye otobüsüne saldırırım,indiririm camlarını anarşisttir bir tarafım,kargaşayı severim... doğruyu bilirim,yanlışı severim,doğruyu hatırlattığı için... ben filozofum... küçük görürüm kendimi,evreni düşününce, sonra Tanrı düşüncesi gelir aklıma,daha da küçülürüm... bir yanım varoluşçudur,sonlu olmak,bir SON’a sahip olmak ızdırap olur bazen histeri krizi sarar boğazımı,sıkar acıtır canımı ağlarım bazen kimselere göstermeden... ben filozofum... maddeyi severim,çünkü hayat madde üstüne döner, yaşam kavgası,ayakta kalmak berbat bir hayat için... ben filozofum...ilkel de olsam canlıyım,ilkeli özleyen bir canlıyım... ben yoksam ne toplumun anlamı var,ne ekonominin,ne de ahlakın... çünkü hepsini ben yarattım... bilmemek huzurlu olmaktır,bilmekse en büyük kusur... tek kusurum açmaktı, o kalın ciltli kitapları... |
jack london hayatım boyunca joseph conrad,heraklit,nietzsche ve marx ile beraber en çok saygı duyacağım insanlardır...
joseph conrad:denizde yaşamanın,denizciliğin,maceraperestliğin güzelliğini bana öğrettiği için,
heraklit:söylediği ''değişmeyen tek şey değişimdir...'' sözünün aksini kanıtlayamadığım için,
nietzsche:yalnız olanın güçlü olduğunu,insanların eşit olmadığını söylediği için,parayla ifade edilebilen herşeyden tıpkı benim gibi tiksindiği ve acımasız olmanın insanın en önemli özelliği olduğunu bana gösterdiği için,
marx:insanların eşit olmasının zor da olsa mümkün olduğunu,emeğin en büyük değer olduğunu bana gösterdiği için,
jack london:bunların hemen hepsini harmanlayıp mükemmel romanlar yazdığı için...
bu insanlara minnettarım...tabii sizlere de minnettarım...yorumsuz bırakmadığınız için...teşekkürler...