iki damla mürekkep
rüyalarımızda karanlığa uzanan ellerimizle
hep umarsız tutardık birbirmizi... bizi biz yapan en masum sevgiden yoksun, yoklukla besledik kalplerimizi. şimdi ne sen varsın nede ben ! ne hikayemizin bir adı var, nede onca yaşanandan küçücük bi anı ’ ilan ettim ben kendimi en güzel yalnızlığın kraliçesi ! ne sandım bilmem ki ben seni ? rüzgarların en serini,denizlerin en mavisi belki ! şimd yine sana muhtaç olduğunu hissediyorum kaybolmuş bu benliğimin** bir köşesi yanık bir mektup buldum dün bu eşsiz duygular bir zamanlar senndi sevgilim’ günlerden sonra birgün... eskiyi ararmısın bilmem ama ben hep bizim nostaljimizin hiç bitmeyen şarkısında bekliycem seni ! hani küçük bir çocuk annesini özlerde söyler ya onun anlattığı masalları... işte bende seni özlediğimde hatırlıyorum beni ve aşkımı avuttuğun o masalları.... yağmurlu penceremde, ağlayan gözlerimdeki parlayan gözlerine inat seni özlemeye devam ediyorum ve edeceğim... oysa sen! sen,buruşturulup atılmış o eski kağıtlarıma sıkışıp kalmış İKİ DAMLA MÜREKKEPten bile daha lüzumsuz ve daha değersizsin fakat ne çareki bunun adı AŞK mışş... ______________________éLisSsS_________________________________ |