Beni yok sayın...
"Benliğime kelepçe takmışlar,
Beni yok sayın... Sigaramın dumanından anlayın sitemlerimi" Kelepçeler görüyorum Fikirlerin ellerinde Kalem tutan, Haydi... Beni yok Sayın Direnmeyi bıraktım Ecel terlerinde sorgulardayım Beni bir feryadın gizlerinde arayın. Üstüme panzerler geliyor, Çelik sandığım yüreğim Paletler altında leş Susun, Feryatlarım engelli Beni yok sayın Sesimi, Afrika’da Mehmet’in sesinde arayın. Devrimler kokluyorum dağlarda İşgalciler şoselerimize dadandı Geceler ıslak ürkek kaçışlar Yakın lambaları... Yakın bir ışığa muhtacım. Moro’da bir gerilla Maske takmış yüzüne Tanınmasınmış diye, Tanıdım onu tanıdım... Yüreğimde resmettiğim devrimde Bir ülkede Kimi görsen benim. Beni yok sayın... Abdullah’ın bedeninde, Söndürülmüş sigaranın dumanındayım... Ellerime kalemler almışım Görmeyin kalemimi siz Beni yok sayın... Ben Arabistan’da elinde kılıç Muaz bin fetullahım. Güneşin doğuşuna kanmayın Ben zülkarneyinin Ufukta batan balçık çamurlarında, Karanlıklardayım Beni yok sayın Restoranda sizin için tutuşturulmuş Leylak kokulu bir mumun Alevinde hardayım... |
Böyle bu dünya; kimi mücadelede, kimi zevk-ü sefa ile...
Güzel şiirdi
Sevgiyle kalın