GÜL KURUSU GÖLGELERGecenin bir yerinde Soluyorum… Güneşin soluşuyla Islak ıslak.. Şehrin varoşlarını Soluyorum… İdamlıkların soluğuyla Merhum bir atama benziyor Mangırın üstündeki resim Korkularım o resimde Birkaç papel karşılığında Şimdi çok eski bir tebessüm Halinden usanmadan Üstelik bana ısınmadan Çizdiğim resimlerde Yabancı gözlerle oynaşıyor Hiç mi hiç utanmadan Bir ukalalık çöküp oturuyor Isırdığım pastırmanın sarımsağına Düşünüyorum ve soruyorum Kokular bana sormadan niye kayboldu Hayatın kaşarlanmış yutkunan kursağında Susuyorum Bir anlam veremeden niye bağırdığına İşte o an anlıyorum Paylaşacak her şey bitince Uzatmalar kısalıyor Bakışlarında yarin Lokmalar dizilmekte inat ediyor Yine de boğazıma Değilsin biliyorum Eğilsin derken Gözlerin gözlerime Ayrılıklarda mahçup Şöyle girsem mi uzun bir travmaya Binip te İstanbul kokan bir tramvaya Tanrının verdiği nimetleri unutup Kararsızım Lakin Endamına gül kurusu gölgeler oturmuş zamanın Yine de ağlayacağım Görüntüme aynaların yalan söylediğini kurup Ama yüreğim beynime hükmetmekte Gecenin misafirliğinde ne hikmetse Öleceğim… Ölümün adı Bilmediğim adımlarla bir bilinmeyene gitmekse O zaman Özlermisin acaba beni Yağmurda Şemsiyenin sağ boşluğunda Yokluğum Sonsuzluğa gülümsemekse Serenat yapabilseydim keşke Bari o anda Hiç yaşamadığım o ölümsüz aşka Varlığına zikrederek Dudaklarında yıllanan bir şarabı Kanımın her damlasına Anılarla zerk ederek Zarif olan nedir? (bu mu) Sen yoksan eğer Hiç sormuyorsun ama Bu ayrılık sadece senin Var oluşuna mı yaradı Yoksa kalbin Bir kurşun çevikliğiyle Yüreğinden sıyrılıp Kendi gölgesini Bir şehvetle mi tanıdı İhanete isim bulma İsimsizdir Sığındığın her kareyi O sebepsiz terk edişler Hiç mevsim yoktu Hiç kaçış yoktu Hiç şahit yoktu Yine de yıkılıştı O kışlar Ölümün payandasıydı dik duruşuna Ellerinin arasından Kayıp giden alkışlar Dinle Duyuyor musun yokluğun sesini Sonsuzluğa hükmediyor Beni bana bırak Seni sana Göm bizi toprağa Geleceğe git mi diyor Yok dersem – gelecek- Sadece sana Yeni hayatından El mi sallayacaksın Üzülme Bir tek O taşlaşan kalbine Kalbimden birkaç damla Gözyaşı bırakacaksın Ölüyorum Sen görmesende Kulakların duyuyor Azrailin/beni benden Alış yankılarını Haramiler dolu dizgin geliyor Yırtıyor kılıçlarını kınlarını Saadete ulaşacağın yer Sanma ki olacak Yeşil bir cennetin ülkesi Ölümü müjdeleyecek Melekler Yaparak pişmanlığına Son akınlarını |
kendinize has şiirlerinizi, es geçemediğim sayfa bu
hep aradığımı bularak şiire doyarak ayrıldım buradan
iyi ki varsın gönül dostu...
sen hep yaz emi:))
sevgiyle aşkla yaşa ömrün boyunca