Gel
Hiçlerle dolu vuslat,
Heple doluyum ben, firakın ortasında. Hiç gelmedin sen, hep gittin uzağa, Yetmez mi sence? hadi gel. Milyonkere gitsen, Bir o kadar gel derim. Ayrılığı çok yaşadın birde beni gör, Merak et ve yenil. Milyonda bir olsada gel. Gecelerim sen dolu Sensizliğe rağmen. Bir senin yerine bin hayalin teselli. Sensizlik uyutmadı, yıllarca hayli gece. Şimdi sen uyutma; sevindir de gel. Seni öyle sevdim ki; Öyle büyük ki sevdam; İnan sen bile yetmezsin ona. Ta ki anlayana dek. Bu imkansız olsa da, Biraz olsun ruhumu Dindirmeye gel. Sitemlerim kendime, Sana hiç kızmıyorum. Soruyorum yinede, Ruhun nerede senin? Var mı öyle bir şeyin? Varsa yanına al da, Sonra bana gel. Vicdansız demiyorum En karası sende. Unutmaya sığınma Karası benim çilem. Elini tam oraya... Vicdanına koy da gel. Ben anlıyorum seni, Tekdüze yaşıyorsun. Hayatın pençesinde, Dönüp dolaşıyorsun. Küçücük şeyler ile Eğlenip coşuyorsun. Aynı küçücüklere, Takılıp düşüyorsun. Senin şansın ben degil; Bendeki büyük sevda. Nice maniye rağmen, Ve nicelerin içinde; Seni seçti sevdam, SENİ SEVİYORUM. Bu iki kelimeyi Görme! tanı gel. Haydi kıpırda biraz Kır inadın zincirini. Meyillendir kendini Anlayış kavramına. Pes olmasın dönüşün, Az da olsa sevdamı, Anla öyle gel. Beni yakan bu ateş, Seni ısıtmadı mı? Yada verdiği ışık, Aydınlatmadı mı? Benim dünyam karanlık, Seni bekliyorum. Şimdi bitir acımı, Daha fazla uzatma, Bekletme, bekleme gel. 25.04.2006 Milano Mahmut Buğrul |