Ayrılığın ilk günü
Uzattım elimi, tut götür beni
Solan tüm çiçeklerin, bir gündür ömrü Kalbim ellerinde, donup üşüdü Almadın kalbine, yer yapmadın bana Oysa bu gün, ayrılığın ilk günü.. Ne bu gökyüzünde ki kara bulutlar? Güneş varmaz mı buralara yâr.. Ne bu özlemine hasret kalan uykular? Bir gece de sabah olmaz mı yâr.. Terk edip bu şehri, ilk önce kalbimden Söküp attım kendimi, içimde ki hayaleti! Nasıl oldu da böyle uzaklaştım senden? Neden’leri cevaplayacak kelimeleri Söküp attım sözlüğümden, yaktım içimde ki şairi Bu gün ayrılığın ilk günü.. Kağıt üzerinde, kanıtım olarak gerekiyordu sanki Bu gün ayrılığın biletini aldım Bu gün ayrılığın ilk günü Söylenen sözlerin, yalan olduğu gün Sevdamın ilk sonbaharı sisli bir sabahla başladı Karlı bir gecenin sabahında sonuna vardı Ne bu sözlerimde seni arzulayan heceler? Şarkıları dinlemez mi kalbin.. Ne bu içimde kopan fırtınalarda esen yelkenler? Bir de sensiz yolculuğa çıkmaz mı gemiler.. Sevkedip kalbimi, ameliyathaneye soktum seni Çıkardım anılarımı kalbimden, seni yaraladım En içten mutlu dileklerimle.. Ben yazdıysam karalayabilirsin, Kader senin, bu oyunu sonlandırabilirsin. Bil ki, ben son sözümü söyledim. Artık gidebilirsin. Bu gün, ayrılığın ilk günü Sevdamın İlk Sonbaharı Kırılgan Rüyamın sonu, Bir de, Kelimelerim Sessiz çığlığını bozdu. |