Yıldız Falları Açtım Gelişine
Binlere böldüğüm bir derdin azgın dalgaları göğsümde
Hesapsız yanılgılarımın korlu alevlerini karıştırıyorum İlençli bir sevda virüsü ceplerimde, gecelere sarılıyorum Usumun irininde bir kadın, ne yapsam nefes alamıyorum. Bedeli ödenmemiş arzular ruhumu talan ediyor durmadan Cürümümde isimsiz bir arena, her gece binlerce parçayım Ayaklarımda paslı prangalar, yüreğimde kahredici azaplar Kaygıların delik deşik ülkelerinde ölümsüzlük arıyorum. Balçıklara bölünmüş uykuların terli mintanı var sırtımda Bekleyişlerin yanardağ iklimlerinde cellâtla sohbetteyim İçimdeki meçhul sakiler yalnızlığın badesini dolduruyor Umutların panayırlarında dolunay gözlerine yürüyorum. Bir deniz var karşımda, çığlığa sarılmış martılar gibi içim Melankolik akşamı ağırlıyor suskunluğum, say ki içmişim Umuda kurulmuş sofra yüreğim, içerek benden geçmişim Mevsimler üşüyor yüreğimde, bil ki en çok seni özlemişim. En yorgun düşlerin güvertesinde dalgalar vuruyor göğsüme Paslı bir yürek var içimde, yıldızlara dokunuyorum ellerimle Vapurlar özlemi taşıyor limanlara, insanlar sarılırken şiirlere Yıldız falları açtım gelişine, üç vakitte gelecek misin yüreğime? Selahattin Yetgin |
Melankolik akşamı ağırlıyor suskunluğum, say ki içmişim
Umuda kurulmuş sofra yüreğim, içerek benden geçmişim
Mevsimler üşüyor yüreğimde, bil ki en çok seni özlemişim.
Özleyişin dillenmesini ayrılığın acısını bu kadar içten ve yürekten
anlatığınız için. TEBRİKLER