Sahip olabileceğin en güzel şeye sahipken,daha fazlası için dua etmek,bir yerde Tanrı’ya haksızlık değil miydi?
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Değerli Adaşım, Şiire dair bazı küçük eleştiri ve öneriler: Öncelikle şiirde sözcüklerin çoğul halde kullanımına dikkat! Olabildiğince tekil hali yeğlenmeli. Bu "ler-lar" takısı, şiiri zayıflatıp, mani'leştirebilir. sarmaşık(lar) / mavi(ler) / gece(ler) / çığlık(lar) üst üste biraz fazla çoğul olmuş. Bir de ilk iki dizede zaman 'dili geçmiş'. (gölgesindeydi / bezenmiş(ti) Buradaki (ti) sesi sert ve dili zorluyor. Zaten üstte 'gölgesindeydi' diyerek geçmiş zaman yapılmış. Burada kurtulmalı ondan. Daha yumuşak bir söyleyiş. Hem çoğul/tekil dengesi adına hem de fiilin zamanını yumuşatma adına bir öneri:
saklı zamanların gölgesindeydi aşk gri sarmaşıklarla bezenmiş mavi > (...........bezeli mavi) uzadıkça uzuyordu fettan geceler sessizliğin sesiydi içindeki çığlık
* "Berrak bir mutluluk kapladı gözlerini"
Bu dize, düzyazı tümcesi gibi. Daha eksilterek (kapladı'yı çıkararak belki) bir kurgu bence. örneğin:
Gözlerinde berrak bir mutluluk Berrak mutluluk gözlerinde gibisinden bir söyleyiş. Şiirde çok fazla eylem(fiil) kullanmak, çalışmayı düzyazıya yaklaştırabilir. Bu bölümde gülümsedi/soyundu var üstte. Peşinden 'kapladı' biraz fazla gibi. Olabildiğince "fiil"leri, azaltarak yazmalı şair. Daha çok sezdirerek, biraz örtük. yeni imgelerin peşinde olmalı. * Bir de çok fazla dilbilgisi imlerine yer vermemeli. Gülümsedi kadın... Yan yana üç nokta, ünlem işareti, nokta, noktalı virgül.. gereksiz bence. Gözü yoruyor. Çok gerekliyse, sadece (virgül) konulabilir. * Yazdıklarım, şiirin öznelliğinde tamamen "bence"dir. Şairine bir pencere açma çabası, başka bir şey değil elbette. *
"annemin dargın yaprağıydım ben" diyen Arif Damar'a (da) selam olsun!
Hapimiz,her yorumumuz,şiir adına ve "bence" tabii ki değerli arkadaşım..Öncelikle,detaylı ve bakış açınızın göstergesi görüsleriniz için çok teşekkür ederim...
Tekil/çoğul demişsiniz..Üst üste çoğul ile ilgili düşüncelerinizde haklı olabilirsiniz..Ama özellikle,maviler ve çığlıklar için dediğinize katılamayacağım..Her ne kadar görünüşte çoğul ise de; bu kelimeler,şiirin de gelişimi ile birlikte,öznesel bir değer taşımaktalar kanımca..Belirlediği anlam itibariyle,yalın halde kullanılmaları,daha bir yitiklik yaratacağı görüşündeyim.."Maviler", malum simgesel mana itibari ile,"aydinlik bir gelecek ve umutlari,içerisinde bulunulan ferah bir yaşamı" belirleyen bir kelime..Bunu da,tekil olarak kullanmak,sanırım olası bir yapı değil..Birden fazladır,umutlarımız,beklentilerimiz,güzellikler içerisinde olabilme düşlerimiz..."Çığlık" da keza;,çoğul olarak çok açık bir anlatımda..Birden fazla çığlık.İçinizdeki ses,bir tek nedene bağlı olarak "çığlık" olabileceği gibi,birden fazla nedenle "çığlıklar" kavramına dönüşebilir..Yine burada; kelime bazında çoğul olarak görülse de,bu aslında "yalın" bir kavram taşımaktadır,bana göre..
"Berrak bir mutluluk kapladı gözlerini" cümlesine gelirsek; burada "kapladı" süregelim içerisinde meydana gelen bir eylemi belirlemekte..Bir anda düiüncelerinden sıyrılmak ve başka bir oluşuma geçmek gibi..Burada ki eleştirel kaygınıza,şiirde ki cümlem ışığında dönerek,bir kavram kargaşası konusunda,görüşümü belirtmek isterim..
"Düz yazı" ve "şiir" konusu,birçok nedenle,günümüzde kalem alan kişilere bir takım kısıtlama ve zorunluluk hali getirmekte..Şiirin düz yazıya dönüşme kaygısı..Oysa,şiir nedir,düz yazı nedir,bir bakmak lazım..Düzyazı,sözlük tanımına göre; bir konu hakkunda,daha çok,bilgi veresn ve o konunun yetkin kişilerince,görüşlerini bildiren,araştırma ve inceleme yazısı..Elbette.duygu ve yorumla birleştirilerek..Şiir ise,tamamen özgürce,içinizde ki duyguların,ama hayali ama gerçek dışavurumu,imgesel bir ölçü ile süslenerek kaleme dökülmesi..Şiir ve düz yazı,birbirine girerse ne olur? Bence hibir şey olmaz..Şiir de,düz yazı normunda cümlelerin,o şiiri zayıflatacağı görüşünde değilim..Neticede; şiir bir ruh dokunuşu ve aktarımı ise,bu anlamda kaygı niye? Önemli olan,o şiir de,duygu selini yaratmak ve hissettirmek değil midir? Neden,kavram ve kural karmaşası yaratırız ki?Belli düzen ile yazılan şiirler haricinde,yazılarımızı özgürce yazabilirsek,kelimelerimize de,mantık çerçevesinde yerli yerinde kullanabilirsek,sorun olmayacaktır diye düşünüyorum..
Yine imla kuralları,şiir de çok tartışılan bir konu..Zaman zaman,eğitimci arkadaşlarla ve dostlarla bu konuyu tartışırız,ama ortak bir konsensusta buluşamayız..Şiir de,noktalama işaretlerinin hiç olmaması gerektiğini düşünen insanlar var..Düşünmeyenler de..Benim görüşüm; kaleme alınan her yazıda,ne olursa olsun,tüm dilbilgisi kurallara eksiksiz uyulmasıdır..Çok dikkat etmeme rağmen,benim de bu konuda,ekisk ve yanlışlar yaptığım aşikardır...Öyle bir gençlik yetişiyor ki,ne cümle/kelime kullanımları,ne dilbilgisi kuralları var yazı kullanımlarında..Mutlaka ama mutlaka,örnek olmamız vesilesi ile,tüm yazılarda,tüm imla kurallarının uygulanması ve korunması görüşündeyim..
Değerli adaşım,naçizane görüşlerimi,saygı duyduğum görüşlerinize karşılık belirttim..Bir kere daha,çok teşekkür ediyorum,ilginiz ve görüşleriniz için..
Hapimiz,her yorumumuz,şiir adına ve "bence" tabii ki değerli arkadaşım..Öncelikle,detaylı ve bakış açınızın göstergesi görüsleriniz için çok teşekkür ederim...
Tekil/çoğul demişsiniz..Üst üste çoğul ile ilgili düşüncelerinizde haklı olabilirsiniz..Ama özellikle,maviler ve çığlıklar için dediğinize katılamayacağım..Her ne kadar görünüşte çoğul ise de; bu kelimeler,şiirin de gelişimi ile birlikte,öznesel bir değer taşımaktalar kanımca..Belirlediği anlam itibariyle,yalın halde kullanılmaları,daha bir yitiklik yaratacağı görüşündeyim.."Maviler", malum simgesel mana itibari ile,"aydinlik bir gelecek ve umutlari,içerisinde bulunulan ferah bir yaşamı" belirleyen bir kelime..Bunu da,tekil olarak kullanmak,sanırım olası bir yapı değil..Birden fazladır,umutlarımız,beklentilerimiz,güzellikler içerisinde olabilme düşlerimiz..."Çığlık" da keza;,çoğul olarak çok açık bir anlatımda..Birden fazla çığlık.İçinizdeki ses,bir tek nedene bağlı olarak "çığlık" olabileceği gibi,birden fazla nedenle "çığlıklar" kavramına dönüşebilir..Yine burada; kelime bazında çoğul olarak görülse de,bu aslında "yalın" bir kavram taşımaktadır,bana göre..
"Berrak bir mutluluk kapladı gözlerini" cümlesine gelirsek; burada "kapladı" süregelim içerisinde meydana gelen bir eylemi belirlemekte..Bir anda düiüncelerinden sıyrılmak ve başka bir oluşuma geçmek gibi..Burada ki eleştirel kaygınıza,şiirde ki cümlem ışığında dönerek,bir kavram kargaşası konusunda,görüşümü belirtmek isterim..
"Düz yazı" ve "şiir" konusu,birçok nedenle,günümüzde kalem alan kişilere bir takım kısıtlama ve zorunluluk hali getirmekte..Şiirin düz yazıya dönüşme kaygısı..Oysa,şiir nedir,düz yazı nedir,bir bakmak lazım..Düzyazı,sözlük tanımına göre; bir konu hakkunda,daha çok,bilgi veresn ve o konunun yetkin kişilerince,görüşlerini bildiren,araştırma ve inceleme yazısı..Elbette.duygu ve yorumla birleştirilerek..Şiir ise,tamamen özgürce,içinizde ki duyguların,ama hayali ama gerçek dışavurumu,imgesel bir ölçü ile süslenerek kaleme dökülmesi..Şiir ve düz yazı,birbirine girerse ne olur? Bence hibir şey olmaz..Şiir de,düz yazı normunda cümlelerin,o şiiri zayıflatacağı görüşünde değilim..Neticede; şiir bir ruh dokunuşu ve aktarımı ise,bu anlamda kaygı niye? Önemli olan,o şiir de,duygu selini yaratmak ve hissettirmek değil midir? Neden,kavram ve kural karmaşası yaratırız ki?Belli düzen ile yazılan şiirler haricinde,yazılarımızı özgürce yazabilirsek,kelimelerimize de,mantık çerçevesinde yerli yerinde kullanabilirsek,sorun olmayacaktır diye düşünüyorum..
Yine imla kuralları,şiir de çok tartışılan bir konu..Zaman zaman,eğitimci arkadaşlarla ve dostlarla bu konuyu tartışırız,ama ortak bir konsensusta buluşamayız..Şiir de,noktalama işaretlerinin hiç olmaması gerektiğini düşünen insanlar var..Düşünmeyenler de..Benim görüşüm; kaleme alınan her yazıda,ne olursa olsun,tüm dilbilgisi kurallara eksiksiz uyulmasıdır..Çok dikkat etmeme rağmen,benim de bu konuda,ekisk ve yanlışlar yaptığım aşikardır...Öyle bir gençlik yetişiyor ki,ne cümle/kelime kullanımları,ne dilbilgisi kuralları var yazı kullanımlarında..Mutlaka ama mutlaka,örnek olmamız vesilesi ile,tüm yazılarda,tüm imla kurallarının uygulanması ve korunması görüşündeyim..
Değerli adaşım,naçizane görüşlerimi,saygı duyduğum görüşlerinize karşılık belirttim..Bir kere daha,çok teşekkür ediyorum,ilginiz ve görüşleriniz için..
İç çekti kadın.. Pamuk ipliği sevdalarca yutkundu Derin bir nefes çekti sigarasından Ne çok ayak izi vardı kalbinde!
Gülümsedi kadın…. Soyundu hüzün katmanlarını Berrak bir mutluluk kapladı gözlerini
Her şeye rağmen.. O bir anneydi..! ...............
Gecenin balkonuna yaslanan bir düşünüş damlamasıyla, o içimizdeki fiyakalı yalnızlıkların dumanlarını savururuz yıldızlara, alnımızdaki zamanaşırı sevdaların yansımasını düşleyerek. Gece üşür, gül dalında çaresizliğine gülüşür ve aşk sızılı bir masalın sözleri gibi günlüğünü sevdayla bölüşür... Kutlarım yürekten.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.